10 Kasım 2023, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün anma günü olarak her yıl büyük bir saygı ve hürmetle hatırlanmaktadır. Bu özel gün, Atatürk’ün vefatının yıldönümü nedeniyle ülke genelinde çeşitli anma törenleri ve etkinliklerle kutlanır. Ancak bu yıl, AKP Denizli İl Başkanlığı binasında yalnızca Türk bayrağı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın posterlerinin asılması, kamuoyunda büyük bir tartışma ve tepki oluşturdu.
Denizli’deki bu olay, Atatürk’ün anma gününde, Cumhuriyetin kurucusuna saygı gösterilmemesi olarak algılandı. Sadece Erdoğan posterlerinin ve Türk bayrağının asılması, birçok kişi tarafından Atatürk’ü anma kültürünün göz ardı edildiği ve siyasi bir iktidar simgesinin öne çıkarıldığı olarak yorumlandı. Sosyal medya platformlarında bu durumla ilgili çeşitli eleştiriler yapıldı ve özellikle Atatürkçü çevreler, bu durumu kınadı.
Böyle bir durum, Atatürk’ün devletin temel taşlarını oluşturmadaki rolünü göz ardı eden bir yaklaşım olarak değerlendirildi. Atatürk, sadece bir siyasi lider değil, aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti’nin modernleşme sürecinin mimarıdır. Bu bağlamda, 10 Kasım’ın yalnızca bir anma günü olmanın ötesinde, genç nesillerin Atatürk’ü daha iyi anlaması ve onun ilkelerine sahip çıkması gerekmektedir. Fakat, siyasetçiler ve partiler tarafından Atatürk’ün anma gününün yalnızca kendi siyasi hedefleri doğrultusunda kullanılmasına yönelik eleştiriler de gündeme geldi.
Bu tür tartışmalar Türkiye’nin siyasi ortamında sıkça görülmektedir. Atatürk, Cumhuriyet’in kurucusu olarak Türk toplumu üzerinde büyük bir etkiye sahipken, günümüzde bazı siyasi figürlerin ve partilerin, onun mirasını nasıl bilimsel ve toplumsal bir anlayışla benimsedikleri sorgulanmaktadır. Özellikle bireylerin ve partilerin Atatürk’ü anarken kendi siyasi ajandalarını öne çıkarmaları, kamuoyunu ve toplumun farklı kesimlerini keskin bir biçimde ikiye bölebilmektedir.
10 Kasım, aslında Türk milletinin Atatürk’e olan bağlılığını ifade etme fırsatı sunarken, her yıl doğru bir şekilde anılması gereken bir gündür. Ancak bu yılki uygulama, birçok kişinin gözünde bir kutlamadan çok, siyasi bir mesaj verme aracı olarak algılandı. Dolayısıyla, bu durum meseleye siyasi bir perspektiften bakmaya yönlendirdi. Toplumda geniş bir yankı bulmasının yanı sıra, bazı sosyal gruplar tarafından yapılan açıklamalar ve düzenlenen etkinliklerle de destek buldu.
Sonuç olarak, 10 Kasım’da yaşanan bu olay, Atatürk’ün anılmasının sadece bir günle sınırlı kalmaması gerektiğinin altını çizmektedir. Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunda öncü ve lider bir figür olarak, günümüzde de ruhunu ve fikirlerini yaşatmayı gerektiren bir mirasa sahiptir. Bu duruma verilen tepkiler, toplumun bu mirasa ne kadar sahip çıktığını ve onun değerlerini yaşatma konusundaki hassasiyetini göstermektedir. Gerek siyasi partilerin gerekse bireylerin, bu özel günde Atatürk’ü anma geleneğini ve değerlerini nasıl ön plana çıkaracakları, gelecekte tartışmaların nasıl şekilleneceği açısından önem taşımaktadır.