Türk bilim dünyasının önemli isimlerinden biri olan Muazzez İlmiye Çığ, Sümeroloji alanında gerçekleştirdiği etkileyici çalışmalarla uluslararası alanda tanınmış bir bilim insanıydı. Ne yazık ki, 110 yaşında Mersin’de tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirdi. Vefatı, kültürel ve tarihsel mirasa yaptığı katkılarla anılacak olan bu önemli şahsiyetin kaybı, bir çok kesimden derin bir üzüntüyle karşılandı. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Şığ’ın ölümünü duyurarak, “Ömrünü insanlık tarihinin en eski izlerini aydınlatmaya adamış değerli bilim insanımız, araştırmaları ve eserleriyle nesiller boyu hatırlanacaktır. Kendisine Allah’tan rahmet, ailesine ve tüm sevenlerine sabır diliyorum. Türk bilim dünyasının başı sağ olsun” şeklinde duygularını ifade etti.
Muazzez İlmiye Çığ, 1914 yılında Birinci Dünya Savaşı’nın patlak vermesinden birkaç hafta önce Türkiye’nin Bursa şehrinde doğdu. Ailesinin, Yunan işgalinin başladığı 1919 yılında Çorum’a göç etmesiyle birlikte orada ilköğrenimini tamamladı. Eğitim hayatı boyunca Fransızca ve keman dersleri alarak kendisini farklı alanlarda geliştirdi. 1926 yılında Bursa Kız Muallim Mektebi’ne girdi ve 1931 yılında burada eğitimini tamamladı. Ardından Ankara Üniversitesi Hititoloji Bölümü’nden 1940 yılında mezun olarak akademik kariyerinin ilk adımlarını attı.
Mezun olduktan sonra İstanbul Arkeoloji Müzeleri’nde çalışmaya başlayan Çığ, özellikle Sümer, Asur ve Hitit uygarlıkları üzerine yaptığı çalışmalarla dikkat çekti. Sümer tabletlerinin çözümlenmesi konusunda yaptığı katkılar, hem o dönemin bilgilerinin gün yüzüne çıkmasını sağladı hem de birçok araştırmacıya ilham kaynağı oldu. İlmiye’nin bu alandaki uzun yıllar süren çalışmaları, Türk ve dünya arkeolojisi açısından son derece önemli bir yere sahiptir. Çığ, bilimsel birikimini, uzmanlık alanında yazdığı birçok eser ve makalelerle taçlandırmıştır.
Muazzez İlmiye Çığ’ın kaybı, sadece ailesi ve yakınları değil, aynı zamanda Türk bilim dünyası açısından da büyük bir kayıptır. Çığ, tüm ömrünü tarih ve kültür alanında insanlığın ortak mirasını anlamaya adamış, bu nedenle de nesiller boyunca hatırlanacak bir miras bırakmıştır. Onun yaptığı çalışmalar, Türk medeniyetinin derin köklerini aydınlatma çabasında bir referans noktası olmayı sürdürecektir. Bilim insanının anısı, ardında bıraktığı eserlerle yaşamaya devam edecektir.
Sonuç olarak, Muazzez İlmiye Çığ, Türk kültürü ve bilimi için bir dönüm noktası olmuş, birçok insana ilham vermiştir. Hayatı boyunca göstermiş olduğu azim ve kararlılıkla, bilimin ve tarihin sırlarını çözme çabası, bu alanda çalışan birçok kişi için bir örnek teşkil etmektedir. Vefatı, Türk bilim topluluğunu olduğu kadar tüm dünyayı da derinden etkilemiştir. Bilim dünyası, onun gibi öncü isimlere her zaman ihtiyaç duyacaktır.