Bakan Tekin, Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi’nde gerçekleştirilen ‘PIKTES (Türk Eğitim Sisteminde Çocuklar İçin Kapsayıcı Eğitimin Desteklenmesi Projesi) Sosyal Uyum Gösterisi Programı’na katılım gösterdi. Etkinlikte yaptığı konuşmada, dünya genelinde siyasi veya başka sebeplerle yerinden edilmiş yaklaşık 120 milyon insanın bulunmasının altını çizerek, bu durumun eğitim sistemleri açısından ne anlama geldiğini ifade etti. Tekin, bu insanların vatanlarını terk etmek zorunda kalmalarının derin bir sosyal sorunu ortaya koyduğunu belirtti.
Rapora atıfta bulunarak, dünyada yaşayan her 70 kişiden 1’inin yurtlarından uzak kaldığını aktaran Tekin, eğitim mekanizmalarının bu konuda nasıl bir rol oynaması gerektiğini de vurguladı. İki temel rol üstlenilmesi gerektiğini söyleyen Tekin, bunlardan birinin, savaşların, zulümlerin ve soykırımların olmadığı bir düzenin kurulması için eğitim öğretim sistemine dünya barışını, insan haklarını ve temel hakları yerleştirmek olduğunu belirtti. Böylelikle yeni neslin, demokratik değerlere saygılı, insan haklarını içselleştiren ve barış için mücadele eden bireyler olarak yetiştirilmesi gerektiğini ifade etti.
Ayrıca Bakan Tekin, günümüzde olduğu gibi 120 milyon yerinden yurdundan edilmiş insan mevcutken, kalan nüfusun bu insanlara ‘ensarlık’ yapması gerektiğini vurguladı. Tekin, bunun daha geniş anlamda insanın misafirperverliğini, kardeşlik hukukunu ve sahiplenmeyi içerdiğini dile getirdi. Türkiye’nin bu duruma nasıl yaklaştığına dair bilgiler vererek, “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” çerçevesinde insanın, insana saygı temelinde bir felsefenin var olduğunu kaydetti.
Tekin, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’nin odağında barış ve insan haklarının korunması üzerine bir anlayış olduğunu belirterek, bu modelin insan odaklı olduğunu ifade etti. Eğitim sisteminin, gelecekte böyle bir modelle donatılması gerektiğine işaret eden Bakan Tekin, genç neslin eğitimi esnasında bu değerlerin ön plana çıkarılması gerektiğini ifade etti. Böylece, barışçıl ve insani bir yaklaşım ile tüm bireylerin haklarına saygı duyan bir kuşak yetiştirilmesinin hedeflendiğini vurguladı.
Sonuç olarak, Bakan Tekin’in ifadeleri, eğitim sisteminin sosyal uyum adına büyük bir güce sahip olduğunu ve bu gücün kullanılması gerekliliğini vurgulamaktadır. Yerinden edilmiş bireylerin entegrasyonuna yönelik stratejilerin geliştirilmesi ve bu süreçte gençlerin eğitimi ile birlikte insan haklarının ön plana çıkarılması, Toplumun tüm kesimleri için önemli bir fırsat oluşturmaktadır. Eğitim, sadece bireylerin kişisel gelişimini değil, aynı zamanda sosyal barışın ve dayanışmanın sağlanmasına katkıda bulunması açısından kritik bir rol oynamaktadır.