Tarihin karanlık sayfalarında yerini alacak olan 19 Mart darbesi, tüm dünyanın ve milletin huzurunda gerçekleştirildiğine dikkat çeken Dr. Şevkin, “Günün sonunda biz kazanacağız, milletimiz kazanacak” ifadelerini kullanarak Türkiye’deki mevcut durumu eleştirdi. Bu darbenin, demokratik değerlere olan saldırı ve millet iradesine karşı bir başkaldırı niteliğinde olduğunu belirtti. Türkiye’nin siyasi ve ekonomik istikrarının bozulduğunu, bu tür olayların uluslararası arenada ülkenin itibarını zedelediğini vurguladı.
EMEKLİLERE, KİŞİ BAŞI 25.625 LİRA BAYRAM İKRAMİYESİ VERİLEBİLİRDİ
Dr. Şevkin, Türkiye’yi daha güzel günlere kavuşturma amacı güden İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun diplomasının iptali ve CHP kadrolarının haksız, hukuksuz bir şekilde gözaltına alınmasının, yargının bir siyasi araç olarak kullanıldığının açık bir göstergesi olduğunu dile getirdi. Bu tür uygulamaların toplumda büyük bir huzursuzluğa yol açtığını ifade eden Dr. Şevkin, “Bu saçmalık nedeniyle Türkiye saatler içerisinde yoksullaşmıştır. Dolar 41 lirayı görmüştür” şeklinde konuşarak, ekonomik krize dikkat çekti.
Merkez Bankası’nın 10 milyar dolarlık satış yapmasının, Türkiye’deki emekliler için büyük bir kayıp olduğunu vurgulayan Dr. Şevkin, bu parayla 16 milyon emeklinin kişi başı 25.625 lira bayram ikramiyesi alabileceğini belirtti. Bu durumun, iktidarın yanlış ekonomik politikalarının bir sonucu olduğunu ifade etti. İptal edilen diplomaların ve kayyumların hukuk dışı olduğunu dile getirerek, bu tür uygulamaların halkın iradesine karşı bir saldırı olduğunu kaydetti.
Dr. Şevkin, konuşmasını sürdürerek, “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Millet iradesinin önünde hiçbir güç duramaz, duramayacaktır” dedi. Özellikle, bu tür olayların özgürlüklerin kısıtlanmasına ve demokrasinin zayıflamasına yol açacağına vurgu yaptı. “Korkunun ecele faydası yoktur. Günün sonunda biz kazanacağız, milletimiz kazanacak, Türkiye kazanacak” şeklindeki ifadeleri ile de halkın yeniden uyanışını ve birlik olmasını hedeflediklerini belirtti.
Bu tür siyasi gelişmelerin yanı sıra Türkiye’nin ekonomik durumu da dikkat çekici bir konu olarak öne çıkıyor. Dr. Şevkin, emeklilere yapılacak bayram ikramiyelerinin, halkın ekonomik yükünü hafifletebileceği bir fırsat olduğunu belirterek, hükümetin sosyal politikalarını yeniden gözden geçirmesi gerektiği kanaatinde olduğunu ifade etti. Böylece, toplumda adalet duygusunu pekiştirecek ve ekonomik istikrarı sağlayacak önlemler alınabilir.
Ayrıca, Dr. Şevkin’in konuşmaları, yalnızca mevcut siyasi durumu değil, aynı zamanda geleceğe dair umutları da kapsıyor. “Türkiye, daha iyi günlere kavuşacak” mesajı, insanların toplumsal dayanışma ve birliktelik içinde hareket etmesinin önemini de yeniden hatırlatıyor. Kısa süreli krizlerin aşılabileceğini ve halkın gücünün her zaman en büyük motivasyon kaynağı olacağına inandığını belirten Dr. Şevkin, “Birlikte başarmak zorundayız” diyerek, toplumsal bütünlük çağrısında bulundu.
Son olarak, Dr. Şevkin’in vurguladığı konulardan biri de yargının bağımsızlığı konusuydu. Türkiye’de yargının tarafsız ve bağımsız bir şekilde işleyişinin sağlanması gerektiğine dikkat çekerek, bu durumun demokrasi ve adaletin temeli olduğunu söyledi. Yargı organlarının siyasi baskılardan uzak, sadece hukukun gere
