Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Türkiye’nin 2025 bütçesi görüşmelerinde oldukça önemli açıklamalarda bulundu. Yılmaz, enflasyonla mücadelede kararlı bir duruş sergileyeceklerini vurgulayarak, 2025 yılında enflasyon oranının Orta Vadeli Program (OVP) ve enflasyon raporunda belirtilen seviyelerle uyumlu olacağını ifade etti. Sıkı para politikası, makroihtiyati tedbirler ve Türk lirasının istikrarlı seyrinin, dezenflasyon sürecinin etkili olmaya başladığını gösterdiğini belirtti. Yılmaz, bu sürecin devam etmesiyle birlikte yeniden tek haneli enflasyon seviyelerine ulaşmayı ve kalıcı fiyat istikrarına geçiş sağlamayı amaçladıklarını dile getirdi.
2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ve 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi’nin TBMM Genel Kurulu’nda görüşmelerine başlandı. Yılmaz, burada yaptığı konuşmada, bütçenin AK Parti hükümetlerinin 23’üncü ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin 7’nci bütçesi olduğunu hatırlattı. Ayrıca, bütçenin ekonomik istikrarın temeli olan siyasi istikrarın büyük bir sembolü olduğunu vurguladı. 2025 yılı bütçesi, “Orta Vadeli Program çerçevesinde ekonomik istikrar ve sosyal refahı önceleyen istikrar, icraat ve kalkınma bütçesi” olarak nitelendirildi.
Cevdet Yılmaz, bütçe teklifinin makroekonomik ve finansal istikrar ile mali disiplinin korunması yönündeki politikalarla uyumlu olduğunu belirtti. Bütçenin deprem hariç kamu harcamalarını kontrol altında tutacak, kamu açıklarını kademeli olarak azaltacak ve dezenflasyon sürecini destekleyecek şekilde hazırlandığını ifade etti. Ayrıca, Türkiye Yüzyılı hedefleri doğrultusunda yapısal dönüşüm adımlarını destekleyecek adımlar attıklarının altını çizdi. Bütçenin, fiziki altyapının güçlendirilmesi, beşerî sermayenin geliştirilmesi ve iş gücü piyasasının daha etkin işlemesi gibi konulara odaklandığını belirtti.
Küresel Ekonomik Beklentiler
Dünya ekonomisi, küresel salgın sonrası 2021’de toparlanmaya başlamış, 2022’de ise büyüme kaydetmekte zorlanmıştır. Jeopolitik gerilimler ve enflasyonist dalgalar, ekonomik büyümeyi baskılamış, ancak 2023 yılında dünya ekonomik aktivitesi yüzde 3,3 oranında büyümüştür. 2024 yılına gelindiğinde, bu büyümenin devam etmesi bekleniyor. Ancak enflasyonun henüz hedeflenen seviyelere düşmemesi ve artan jeopolitik belirsizlikler, global ekonomik koşullar üzerinde olumsuz etki yaratmaktadır. Uluslararası Para Fonu (IMF), dünya ekonomisinin 2024 ve 2025 yıllarında sırasıyla yüzde 3,2 büyümesini öngörmektedir.
Son yıllarda jeopolitik gerilimler ve bölgesel çatışmalar, tedarik zincirlerini etkilemiş ve küresel ticaretin aksamalarına sebep olmuştur. 2022 yılında küresel mal ve hizmet ticaret hacmi yüzde 5,7 artış gösterirken, 2023 yılında bu oran yalnızca yüzde 0,8’e düşmüştür. 2024 yılında ise tekrar ivme kazanarak yüzde 3,1 büyümesi beklenmektedir.
Türkiye Ekonomisinin Gelişimi
Türkiye ekonomisi, 2023 yılında yüzde 5,1 oranında büyümüş, bu da on dört yıllık kesintisiz büyüme trendini sürdürmüştür. Türkiye’nin 2020-2023 dönemi arasındaki büyüme oranı ise yüzde 25,9 olmuştur. Türkiye, 2002’de kişi başına 3,600 dolar olan milli geliri ile 2023 yılı itibarıyla 13,243 dolara ulaşmıştır. 2024 yılı için bu rakam