Rusya merkezli Avrupalı İşletmeler Birliği (AEB) bünyesinde faaliyet gösteren Otomobil Üreticileri Komitesi, 2025 yılı otomotiv sektörüyle ilgili önemli beklentilerini açıkladı. Komite Başkanı Aleksey Kalitsev, başkent Moskova’da gerçekleştirdiği basın toplantısında, Rusya’nın otomobil pazarındaki gelişmeleri ve yeni stratejileri paylaştı.
Kalitsev, paralel ithalat yöntemiyle gerçekleştirilen otomobil satışlarında belirgin bir düşüş yaşandığını dile getirerek, bu durumun pazara olan etkilerini değerlendirdi. Geçmişte bazı dönemlerde bu yöntemin önemli bir satış kanalı haline geldiğini hatırlatan Kalitsev, son dönemde bunun etkilerinin azaldığını belirtti. 2024 yılının ikinci çeyreğinden itibaren yerli otomobil üretiminin artış göstermesi, sektördeki dengeleri değiştirmek üzere olduğunu gösteriyor. Kalitsev, paralel ithalatın artık yalnızca çok fazla talep gören ya da premium olarak tanımlanan araçlarla sınırlı kalacağını ifade etti.
Komite Başkanı, paralel ithalatla getirilen otomobillerin toplam otomobil ithalatı içindeki payının yüzde 10 seviyesinde olduğunu aktardı. Ancak bu oranın önümüzdeki dönemde yarı yarıya azalmasını beklediklerini kaydetti. Bu durum, otomotiv pazarındaki dinamiklerin değişmesine neden olurken, yerli üretimin bu azalmanın yerini alacağı düşünülüyor.
Kalitsev, Rusya’daki yeni otomobil satışları konusunda da öngörülerde bulunarak, 2025 itibarıyla yeni otomobil satışlarının bu yıl 1,4 milyon adede ulaşmasıyla birlikte, yıllık bazda yüzde 15 düşüş yaşanacağını öngördüğünü dile getirdi. Bunun, mevcut piyasa koşulları göz önüne alındığında çok kötü bir sonuç olarak değerlendirilmediğini belirtti. Özellikle, büyük ölçüde dış faktörler ve uluslararası ticaretin etkisi altında kalan otomotiv sektöründe, bu tür bir düşüşün, piyasa oyuncuları tarafından tolere edilebilir olarak görüldüğü belirtiliyor.
Rusya’da otomobil satışlarının, birkaç yıl önceki seviyelerden neredeyse durma noktasına gelmesi, özellikle Çinli otomobil üreticilerinin ülkeye ihracatını artırması ve yerli üreticilerin üretim kapasitesini yükseltmesi sayesinde toparlanma sürecine girmiş durumda. Bu değişimler, Rus otomotiv pazarının farklı dinamikler etrafında şekillenmesine neden oluyor. Bununla birlikte, Batılı ülkelerin Rusya’ya uyguladığı yaptırımlar nedeniyle, bu ülkelerde üretilen otomobillerin tedarikinin paralel ithalat yöntemiyle gerçekleştirildiği gözlemleniyor.
Sonuç olarak, Rusya otomotiv sektöründe yaşanan bu gelişmeler, sektördeki oyuncular için önemli değişiklikler ve adaptasyon gerektiren bir dönem öncesinde duruyor. Yerli üretim artışı ve paralel ithalatın azalması, Türk otomotiv sektöründeki rekabet koşullarını da etkileyebilir ve bu bağlamda global otomotiv sanayisi içinde önemli bir rol oynayabilir.