Türkiye otomotiv sektörü, güçlü tüketici talebinin yanı sıra geçmişte ertelenen alımların birikmesi, yenilenen kampanyaların etkisi ve dinamik pazar yapısıyla 2025 yılı boyunca canlılığını koruyacak. Sıfır kilometre araç satışlarının 2025’te 1 milyon adedin altına düşmesi beklenmiyor.
İSTANBUL (İGFA) – Otomotiv pazarı 2023 yılı boyunca iyi bir performans sergileyerek yılı geride bıraktı. Aralık ayında sıfır kilometre araç satışlarının 160 bin – 170 bin adet arasında olacağı tahmin ediliyor. Otomotiv sektöründeki veri analizi ve ikinci el fiyatlandırma konularında öncü bir şirket olan Cardata’nın Genel Müdürü Hüsamettin Yalçın, bu yıl sıfır kilometre araç pazarında bir rekor kırılmasının muhtemel olduğunu belirtti. 2024 yılında ise ikinci el satışlarının toplamda 7 milyon adedin üzerine çıkarak yeniden bir rekor kırması bekleniyor.
Yalçın, yılın son haftasında yapılan düzenlemeleri vurguladı. Engelli bireyler için araç yenileme süresinin 5 yıldan 10 yıla çıkarıldığını ifade eden Yalçın, “Bu durum, engelli bireylerin araç değiştirme sıklığını azaltarak 2025 yılında engelli ÖTV muafiyetli araç satışlarında bir düşüşe yol açabilir. Ayrıca, ÖTV muafiyetinden yararlanacak olan araçlar için en az %40 yerli üretim şartı getirilmesi, engelli bireylerin yerli üretim araçlara yönelmesini teşvik edecektir. Bu durum yerli otomobil üreticileri için önemli bir avantaj sağlayabilir” diye devam etti.
Ayrıca Yalçın, Türkiye’nin otomotiv sektörünün önümüzdeki yıllarda da güçlü bir talep ile devam edeceğini vurguladı. 2025 yılında sıfır kilometre araç satışlarının 1 milyon adedin altında kalacağını düşünmüyor. Bunun yanı sıra 2025’te ikinci el araç satışlarının, güçlü talep ve sıfır araçların yüksek fiyatları nedeniyle 8 – 9 milyon adet arasında gerçekleşeceği öngörülüyor. Hem sıfır kilometre hem de ikinci el pazarında yeni yılın büyüme ivmesinin devam edeceği tahmin ediliyor.
Tüm bu olaylar, Türkiye otomotiv sektörünün gelecekteki yönünü etkilemesi beklenen önemli dinamikler olarak öne çıkıyor. Engelli araç muafiyeti ve yerlilik konusunda yapılan düzenlemeler, sektörde önemli bir değişimin yaşanmasına neden olabilir. Tüketici alışkanlıklarının değişmesi ve yerli üretim araçlara olan talebin artması, Türkiye’nin otomotiv endüstrisinde rekabetçi bir ortam yaratabilir.
