Türk siyasetindeki gelişmeleri yakından takip eden yazar Deniz Zeyrek, kaleme aldığı yazısında, 2025 yılının seçime hazırlık yılı olabileceği ve 2026 yılının ilkbaharında erken seçim olma ihtimalinin yükseldiği görüşünü paylaştı. Zeyrek, bu durumun, iktidar ve muhalefetin ortak bir karar almasına bağlı olduğunu vurguladı.
Deniz Zeyrek, “Erken seçim 2026’da mı?” başlıklı yazısında, erken seçimlerin gerçekleştirilmesi için her iki tarafın da uzlaşması gerektiğini belirtti. Seçimlerin yenilenebilmesi için gerekli olan bu uzlaşmanın olup olamayacağı sorusuna yanıt olarak, muhalefetin 2026 Mart ayından sonra hiçbir ‘seçimlerin yenilenmesi’ kararına destek vermeyeceğini ifade etti.
Öte yandan, iktidarın 2027 yılının Kasım ayında seçimlerin yenilenmesini planladığı, ancak muhalefetin bu karara karşı çıkması nedeniyle durumun farklı bir hal aldığı ifade edildi. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ise yeniden aday olabilmek amacıyla TBMM’nin ‘seçimlerin yenilenmesi’ kararına ihtiyaç duyduğunu belirtti.
Zeyrek, Erdoğan’ın, eğer 2027 Kasım ayında seçimler yapılamıyorsa iki seçenek ile karşı karşıya kalacağını belirtti. Birinci seçenek, 2028’deki olağan seçimlere kadar görevde kalmak ve bu durumda aday olamayarak siyaseti terk etmek. İkinci seçenek ise muhalefetin ‘Seçim en geç 2026 ilkbaharında’ şartını kabul etmesi ve bu durumda yeniden aday olabilmesi. Eğer Erdoğan aday olursa, seçimleri kazanmak için elinden geleni yapacağı da vurgulandı.
Ankara kulislerinde, AK Parti’nin bu ihtimal üzerinde hazırlıklara başladığı konuşulmaya başlandı. Bu arada, Erdoğan’ın yeniden aday olmak istemesi de ilk sinyal olarak değerlendirildi. Yakın adamlarının da Erdoğan’ın adaylığı için zemin hazırlamaya başladığı ifade edildi. Böylelikle, seçim için ekonomik bir zemin hazırlanmasının da gerekliliği gündeme geldi.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan‘ın asgari ücrete ara zam yapılmasını gündeme getirmesi ve ‘Aile Yılı’ çerçevesinde ekonomik paketlerin hazırlanması girişimleri, 2025 yılının bir seçim hazırlık yılı olabileceği ihtimali üzerinde durulmasına neden oldu.
Ayrıca, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) belediyelerine yönelik yolsuzluk operasyonlarının artması ve bu kapsamda Kürt seçmenle geniş çaplı bir ilişki kurulması gibi unsurlar da dikkate alınması gereken faktörler arasında sayıldı.
İktidarın seçim sinyallerinden bir diğeri de kamuoyu yoklamaları. Zeyrek, ‘Türkiye’nin sorunlarını çözerse Erdoğan çözer’ mesajının öne çıktığını belirtti. Ancak bu anketlerde, yaratılan algının aksine, Erdoğan’ı çözemeyeceğini düşünenlerin sayısının da oldukça fazla olduğu görüldü. Yani soru sorulan üç kişiden ikisi, Erdoğan’ın çözemeyeceğini savunmakta. Ayrıca, Suriye’deki gelişmelerin Erdoğan’ın oy oranlarını artırdığına dair yorumlar da dikkat çekmekte.
Sonuç olarak, iktidarın ekonomik anlamda alınacak olan önlemlerle ve oluşturulacak algılarla birlikte, 2026 yılının ilkbaharına doğru bir seçim olma ihtimalinin giderek yükseldiği yorumunda bulunuluyor.
Gündeme dair daha fazla bilgi için 2024’ün gözden kaçan 26 dizi ve filmi inceleyebilirsiniz.
