Cumhurbaşkanlığı Kararı ile belirli ovaların korunma altına alınması, Türkiye’nin tarımsal üretimini ve doğasını koruma amaçlı önemli bir adım olarak değerlendirilmektedir. Bu kapsamda, Aksaray, Ankara, Ardahan, Bolu gibi birçok ilde yer alan ovalar büyük ova koruma alanı olarak ilan edilmiştir. Bu durum, tarımsal faaliyetlerin sürdürülebilirliğini sağlamak amacıyla kritik öneme sahiptir. 28 ova, bu karar ile büyük ova koruma alanı olarak tescil edilmiştir.
Belirtilen karar çerçevesinde, Aksaray iline bağlı Babakonağı Ovası, Ankara ilinde bulunan Türkhöyük ve Acıkuyu ovaları, Ardahan’da yer alan Çıldır Ovası, Bolu’nun Sazakiçi Ovası gibi birçok önemli ovayı kapsamaktadır. Bu karar, tarım arazilerinin korunması ve tarımsal üretimin desteklenmesi amacıyla alınmıştır. Ayrıca, Burdur’da yazı Ovası, Çankırı’da Çerkeş Ovası, Edirne ilinde bulunan Keşan, Tunca ve İpsala ovaları da bu koruma alanları arasında yer alıyor.
Diğer yandan, Erzincan’da Otlukbeli Ovası, Erzurum’da Ünlükaya Ovası, Kayseri ilinde Bünyan Ovası, Kırıkkale’de Hamzalı ve Ocakbaşı ovaları da büyük ova koruma alanı olarak ilan edilmiştir. Muğla’da Kuzuyaka Ovası, Nevşehir’de Ovaören ve Tepeköy ovaları, Siirt ilinde Kurtalan Ovası, Sinop’ta Gökırmak ve Karasu ovaları, Sivas’ta Tekmen ve Kocakurt ovaları koruma altına alınan diğer yerlerdir. Tokat’ta Artova Ovası, Uşak’ta Ulubey Ovası, ve Van’da Çolpan ve Hasantimur ovaları da bu mühim korunma kararından fayda görecek olan alanlardır.
Bu ovaların büyük ova koruma alanı olarak ifade edilmesi, tarımsal üretimin sürdürülebilirliği açısından oldukça önemli bir gelişmedir. Özellikle iklim değişikliği ve çevre kirliliği gibi tehditlerin göz önünde bulundurulduğu günümüzde, bu ovaların korunması, hem ekosistem dengesinin sağlanması hem de tarımsal faaliyetlerin devam ettirilebilmesi adına hayati bir rol oynamaktadır. Tarım arazilerinin korunması, yerel halkın beklentileri ile birlikte ekonomik kalkınmayı desteklemeye yardımcı olur.
Sonuç olarak, Cumhurbaşkanlığı Kararı ile belirlenen bu 28 ova, Türkiye’nin doğal ve tarımsal zenginliklerinin korunması adına önemli bir gelişme olarak dikkat çekmektedir. Gelecek nesiller için bu kaynakların korunması ve sürdürülebilir bir şekilde kullanılmasının sağlanması, tarım sektörünün geleceği açısından kritik bir öneme sahiptir. Kentlerin ve köylerin doğayla uyum içinde yaşaması için bu tür koruma stratejilerinin hayata geçirilmesi gerekmektedir.