Sinan Öncel, yaptığı yazılı açıklamada, markalı perakende sektöründe alışverişlerin 29 Mart 2024’e denk gelen arife günü yoğunlaşacağını belirtmiştir. Özellikle market, giyim, ayakkabı ve yemek gibi bazı kategorilere yapılan harcamaların, tüketicilere kısmen de olsa nefes aldıracağını ifade etmiştir.
Öncel, kartlı harcamaların yaklaşık yüzde 20’sinin market giderleri için gerçekleştirildiğini aktarmaktadır. Giyim ve ayakkabı ile yeme içme ise harcamalarda ilk üçte yer alan diğer önemli kategorileri oluşturmaktadır. Öncel, önceki yıllardaki gözlemlerine dayanarak, dini bayramlar için alışverişin arife gününde yoğunlaştığını bilmektedir. Ayrıca, Bankalararası Kart Merkezi (BKM) verilerinin de gözlemlerini desteklediğini vurgulamaktadır. Örneğin, geçen yıl yapılan 4 günlük Ramazan Bayramı’ndaki toplam 94,1 milyar liralık kartlı harcamanın 37 milyar lirasının, yani yaklaşık yüzde 39’unun arife günü gerçekleştiği görülmektedir. Bu yıl ise 4 günlük bayram için kartlı harcamanın, yıllık enflasyona paralel olarak, yaklaşık yüzde 40 civarında bir artış ile 130 milyar lirayı bulacağını tahmin etmektedir. Öncel, söz konusu alışverişin yaklaşık yüzde 40’ının, yani 50 milyar liralık kısmının 29 Mart’ta gerçekleşmesini beklemektedir.
“MARKALI PERAKENDEDE SATIŞLAR İLK İKİ AYDA DARALDI”
Sinan Öncel, ayrıca markalı perakende sektöründe yılın ilk iki ayında adet satışlarının daraldığını belirtmiştir. Ancak, dini bayramlar ve özel günlerde dönemsel artışların yaşandığı da bir gerçektir. Öncel, sektörün gidişatının tersine çevrilebilmesi için yenilikçi ürünler geliştirmek ve maliyetleri düşürmekten başka bir çözüm yolu olmadığını vurgulamaktadır. Bu bağlamda, markalı perakendecilerin mevcut durumda rekabetçi kalabilmesi ve sektördeki zorlukların üstesinden gelebilmesi için sürekli bir yenilik içinde olmaları gerektiği dikkat çekilmektedir.
Markalı perakende sektörünün, özellikle 2023 yılında yaşanan ekonomik dalgalanmalar nedeniyle zor bir dönemden geçtiği belirtiliyor. Tüketicilerin alım gücünün düşmesi ve enflasyonun artması, harcama davranışlarını doğrudan etkilemektedir. Bu nedenle, markalı perakende şirketlerinin piyasa koşullarına hızla adapte olabilmeleri ve tüketicilerin değişen ihtiyaçlarına yanıt verebilmeleri büyük önem taşımaktadır. Öncel, bu tür bir esnekliğin sağlanamaması durumunda sektörün daha da zor günler geçirebileceği konusunda uyarıda bulunmaktadır.
Özellikle Ramazan dönemi yaklaşırken, gıda ve temel ihtiyaç maddelerine olan talebin artması beklenmektedir. Ancak bu talebin yüksek olması, hemen hemen her yıl olduğu gibi, tüketicilerin harcamalarını daha dikkatli bir şekilde planlaması gereğini de ortaya koymaktadır. Sinan Öncel, tüketicilerin daha bilinçli harcamalar yapacaklarına ve markaların da bu dönemde etkili kampanya ve stratejiler geliştirmeleri gerektiğine inanmaktadır.
Sonuç olarak, Öncel’in açıklamaları, markalı perakende sektörünün, dini bayramlar gibi önemli dönemlerde harcama artışları yaşamasına rağmen, genel olarak zorlu bir döneme girdiğini gözler önüne sermektedir. Özellikle tüketici alışkanlıklarının değişmesi, enflasyon oranlarının yükselmesi ve maliyet baskıları, bu sektörün gelecekteki performansı üzerinde belirleyici olabilecek faktörlerdir. Sektörün dinamik kalabilmesi için yenilikçilik, maliyet yönetimi ve tüketici algısının doğru bir şekilde yönetilmesi şarttır.