31 Mart yerel seçimlerinin ardından yaşananlar, 7 Haziran 2015 genel seçimlerinden sonra Ak Parti içinde yaşananlara benziyor. 7 Haziran seçimlerinde Ak Parti tek başına hükümet kurma çoğunluğunu sağlayamamış, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun önderlik ettiği grup ise CHP ile ‘Büyük Koalisyon’ kurma fikrine sıcak bakmıştı. Ancak koalisyon girişimleri başarısız olmuş, sonuçta Türkiye erken seçime gitmiş ve Ak Parti tek başına iktidar olmuştu.
Seçim sonuçlarına tepki gösteren Ak Partililer, Erdoğan’ı Beştepe’ye hapsetmek isteyenler olarak tanımlanmış, hatta dönemin MHP lideri Devlet Bahçeli’ye Başbakanlık teklifi yapılmıştı. Ancak Ak Parti, erken seçimde yeniden tek başına iktidar olmuştu. Seçim sürecinde Erdoğan’ın oylarının düşeceği yorumları yapılmış, hatta Ak Parti milletvekillerinin Meclis koridorlarında Erdoğan’ın döneminin bittiği ve kendi dönemlerinin başladığı söylentileri dolaşmıştı.
31 Mart yerel seçimlerinden sonra da Ak Parti içinde bir grup, AK Parti-MHP ittifakını zayıflatmaya çalışarak Cumhur İttifakı’nı etkisiz hale getirmeye çalışıyor gibi gözüküyor. Bu durum, akıllara 7 Haziran sonrası yaşananlar ve Erdoğan’ın liderliğindeki Ak Parti’nin durumu geliyor. Bazı iddialara göre, Erdoğan’ın yerel seçimlerden zaferle çıkması durumunda bir dönem daha cumhurbaşkanlığına aday olabileceği konuşuluyor. Ancak hala iddialar olduğu belirtilse de, Ak Parti içinde yaşanan gelişmelerin bu iddiaları doğruladığı düşünülüyor.
Ak Parti içindeki belirsizlikler, CHP ile Anayasa değişikliği gibi işbirliklerine açık olunabileceği şeklinde yorumlanıyor. Ancak bu durumun Ak Parti içindeki çekişmeyi artıracağı ve yürütmenin çoğunluğunun zayıflayabileceği endişelerine yol açıyor. Ak Parti içindeki gruplar arasındaki gerilim, gelecekte hükümetin azınlık hükümetine dönüşmesine neden olabilir. Sonuç olarak, Cumhur İttifakı’nın zayıflatılma girişimleri, yürütmenin arkasındaki çoğunluğun etkisiz hale gelme riskini taşıyor.
Türkiye, 7 Haziran ve 31 Mart sonrasında yaşananlarla Erdoğan’ın liderliğindeki Ak Parti içindeki çekişmeler karşısında belirsiz bir sürece girebilir. Ak Parti içindeki gruplaşmaların Erdoğan’ın liderliğini nasıl etkileyeceği ve hükümetin geleceği konusunda belirsizlikler sürerken, takip edilecek gelişmelerin siyasi arenada ne tür bir etki yaratacağı merak konusu olarak öne çıkıyor. En nihayetinde, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderliğindeki Ak Parti’nin geleceği ve Türkiye’nin siyasi manzarası belirsizliklerle dolu bir döneme doğru ilerliyor.
