Yıl dönümünde, 31 Mart 2024 tarihinde gerçekleşen seçimlerin ardından Türkiye’deki siyasi dengelerin nasıl köklü bir değişim yaşadığını fark edememişiz. 31 Mart’ın üzerinden tam bir yıl geçmişken, bu seçimlerin ardından yaşanan gelişmeler, bu geçiş sürecinin ötesinde daha derin ve köklü travmalar yarattığını gösteriyor.
Görünüşe göre, 31 Mart gecesi sadece yerel yönetimlerde değil, aynı zamanda Türkiye’nin siyasi haritasında da önemli bir dönüşüm yaşandı. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, 2023 yılı itibarıyla Türkiye’nin nüfusu 85 milyon 327 bin civarındadır. Bu nüfusun %73.59’u, yani 53 milyon insan muhalefet partileri tarafından yönetilen bölgelerde yaşamaktadır. Bu durum, Türkiye’nin siyasi geçmişinde bir dönüm noktası teşkil eden bir gelişmedir.
Yerel Yönetimler ve İktidarın Koşulları
Muhtemelen, 31 Mart yerel seçimlerinde muhalefetin kazandığı iller, Türkiye’deki toplam mevduatın %86.5’ini elinde bulunduruyor. Bu veriler, muhalefetin ekonomik etkisinin büyüklüğünü de ortaya koymaktadır. Örneğin, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) tarafından yönetilen bölgelerde kişi başına düşen gelir, 9,588 dolar civarındayken, Ak Parti’nin yönetiminde bu rakam 7,294 dolara düşmektedir.
Milli gelirin %77’si, muhalefet partilerinin yönettiği bölgelerden sağlanırken, aynı dönemde Ak Parti’ye ait illerin GSYH katkısı %30.77’den %19.44’e gerilemiştir. Bu durum, siyasi olarak muhalefetin güçlenmesini simgeleyen bir veri olarak değerlendirilmektedir.
Tarihsel Bir Dönüşüm
Bundan bir yıl önce, 31 Mart gecesi Türkiye’nin siyasi haritasını değiştiren bir tablo ortaya çıkmıştı. İstanbul ve Ankara gibi Türkiye’nin en büyük şehirlerinden gelen sonuçlar, muhalefetin iktidar üzerinde ciddi bir etki yarattığını gösteriyor. Özellikle İstanbul’da yapılan seçimlerde AKP, üst üste altıncı kez seçimi kaybetmiştir. Bu tablo, muhalefetin iktidar karşısındaki gücünü pekiştiren bir gösterge olmuştur.
Panik ve Yargı Darbesi
19 Mart 2024 tarihinde, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’nın tutuklanması, bu değişimden duyulan endişenin bir yansıması olarak ortaya çıkmıştır. Bu olayla birlikte, muhalefete karşı yürütülen yargı müdahaleleri ve kayyım atamaları, iktidarın bu yeni siyasi dönüşümü durdurma çabasının bir sonucu olarak değerlendirilmiştir. Ancak bu durum, muhalefetin halk arasındaki desteğini artırmaktan başka bir işe yaramamıştır.
Seçimlerin Etkisi ve Sonuçlar
Örneğin, Urla’da CHP’nin adayı 2019 seçimlerinde %67.5 oy almışken, seçilen başkan indirilip yerine kayyım atandığında bile 31 Mart 2024 gece sonuçları CHP’nin oyunu %70.5’e çıkarmıştır. Bu durum, seçilmiş liderlerin hukuksuz yargılamalarla hapse atılması durumunda bile halkın muhalefeti desteklemeye devam ettiğini göstermektedir.
Halkın oylarıyla seçtiği kişilerin, yargı ve baskı ile devrilmesi, toplumsal bir karşı duruşu beraberinde getirmiştir. Anketler de bunu doğrular nitelikte. Cevaplayanların yaklaşık %60’ı, İstanbul’un seçilmiş Büyükşehir Belediye Başkanı’na yapılan bu hukuki