AFAD’ın verilerine göre Marmara Denizi’nde, Balıkesir’e 09.70 kilometre uzaklıkta, yerin 7.18 kilometre altında saat 22.26’da 4.1 büyüklüğünde deprem meydana geldi.
CNN Türk’te deprem uzmanı olan Prof. Dr. Şükrü Ersoy, depremin hakkında şu açıklamaları yaptı:
Depremin merkezine özellikle odaklandım. Tam Kuzey Anadolu fayı üzerine gerçekleşmedi. Bu bölgede Güney Marmara ile arasında bazı depremler olabiliyor. Gaziköy tam kuzeyinde bulunuyor. Asıl Kuzey Anadolu fayı oradan geçiyor. Depremler dairesel bir şekilde yayıldıkları için Balıkesir gibi bölgelerde hissedilebilir. Sanırım Tekirdağ ve Çanakkale’de de hissedilmiştir. Bu büyük bir deprem değil fakat insanlar bu tür depremleri hissettiklerinde korkabilirler. Bu tür depremler genellikle sığ depremlerdir. Dolayısıyla zemine yakınsa ve yapı yeterince uygunsa biraz hissedilebilirler. Burada Kuzey ve Güney yönlerinde bir hareketlilik görülüyor. Bu bölge ilginç bir yer. Dikkat edilmesi gereken bir konudur. Ana sistem üzerinde olmasa da Türkiye’de 5.5 magnitüdünü aşan depremler genellikle yıkıcı etkilere sahip olabilir. Hem kuzeyinde hem güneyinde 6.5 büyüklüğünde bir deprem Marmara’da yıkıcı bir etki yaratabilir. Bundan sonra gelen depremlere dikkat etmek önemlidir. Marmara Denizi’nde bu büyüklükte depremlerin meydana gelmesi oldukça normaldir. Bu tür depremleri büyük bir depremin habercisi olarak yorumlamak için henüz erken.
Fatih, Bağcılar, Bakırköy, Büyükçekmece, Küçükçekmece gibi bölgelerin zeminleri birbirlerine benzer ve Anadolu Yakası’ndaki zeminlere göre daha hassastır. 4.0’ın üzerindeki depremler insanlar tarafından daha kolay algılanabilir. Türkiye’de 75 bin deprem gerçekleşti, normale göre 25 bin olması gerekiyor. Bu durumu 6 Şubat depremlerine bağlıyoruz. Bu durumun iki sebebi var. Birincisi, büyük depremlerin artçıları bir ya da iki yıl sürebilir. İkincisi, 6 Şubat depremleri o kadar büyük ve etkiliydi ki diğer fay hatlarını da etkiledi.
Tekirdağ – Güzelköy açıklarında 4.4 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Bu deprem Tekirdağ fay hattında gerçekleşti. Bu fay hattının 1912 Şarköy depreminde kırıldığı düşünülüyor. Bu bölgede zaman zaman 4.0 büyüklüğüne ulaşan ve gaz salınımına bağlı depremlerin meydana geldiği bilinmektedir. Bu nedenle bu durumdan endişe duymuyoruz.