SÖZCÜ tarafından 4 Haziran 2024 tarihinde kamuoyuna duyurulan haberde, Elazığ’ın Baskil ilçesinde SYSC A.Ş’nin kurmayı planladığı çimento fabrikasıyla ilgili çarpıcı bilgiler ortaya çıktı. Fabrika için verilen kamu yatırımı desteğiyle ilgili detaylar incelendiğinde, yatırımın gerçekten kamu yararına mı olduğu sorgulanmaya başlandı. Proje için Ziraat Bankası’ndan alınan 250 milyon liralık kredi ve devletin yüzde 1’lik ortaklık payıyla ilgili belgeler, projenin aslında devleti büyük bir zarara uğratabilecek bir yapıya sahip olduğunu ortaya koydu.
SÖZCÜ’nün haberine tepki gösteren İYİ Partili Turhan Çömez, Meclis’e dört ayrı soru önergesiyle konuyu gündeme taşıdı. Haberin ardından yaşanan gelişmeler ise oldukça çarpıcı oldu. Elazığ İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Nazif Bilginoğlu’nun, haberin yayınlanmasından sadece üç gün sonra devletin aleyhine sözleşmeye imza attığı ve bu konuda ‘soruşturmaya gerek yoktur’ kararı alındığı ortaya çıktı. Bu durum, projenin nasıl hızla hayata geçirildiği ve devletin zarara uğraması konusunda soru işaretleri oluşturdu.
Elazığ Valisi Ömer Toraman ise konuya ilişkin önemli bir adım attı. Toraman, 7 Haziran’da savcılığa ve Gaziantep Bölge İdare Mahkemesi’ne yazdığı bir yazıyla, işin içinde Başbakanlık, Çevre ve Şehircilik, Gıda Tarım ve Hayvancılık, Maliye bakanlıkları gibi önemli kurumların da bulunduğu bir sürecin olduğunu belirterek, Nazif Bilginoğlu hakkında soruşturma izni verilmemesine karar verdi. Bu durum, projenin arkasındaki isimlerin ve sürecin detaylarının ne kadar karmaşık ve belirsiz olduğunu gözler önüne serdi.
Haberin gündeme getirdiği 400 milyon dolarlık zarar ve devletin projedeki rolü, kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. Projede yaşanan usulsüzlükler ve hızlı karar alma süreçleri, devletin kaynaklarının nasıl kullanıldığı konusunda da ciddi endişelere yol açtı. Bu olay, kamu kaynaklarının doğru ve şeffaf bir şekilde kullanılması gerekliliğini bir kez daha gözler önüne serdi.