Resmi Gazete’de yayımlanan bir ilana göre, Anayasa Mahkemesi, Yükseliş Partisi, Devlet Partisi, Turan Hareketi Partisi, Gelişim ve Demokrasi Partisi ile Uyanış Partisinin 2020, 2021 ve 2022 yıllarına ait finansal kayıtlarını ayrıntılı bir inceleme sürecine tabi tuttu. Bu kapsamda, mahkemenin partilerin mali verileri üzerindeki denetimi, partilerin resmi hesaplarının ne ölçüde düzgün ve hesap verilebilir bir şekilde düzenlendiğini ortaya koymayı amaçlıyordu.
Yapılan incelemeler sonucunda, Yükseliş Partisi ve Gelişim ve Demokrasi Partisinin 2021 yılına, Devlet Partisinin 2022 yılına, Turan Hareketi Partisinin ise 2020 ve 2021 yıllarına ait hesaplarının kabul edilmesinin mümkün olmadığına oy birliğiyle karar verildi. Öte yandan, Uyanış Partisinin de 2021 ve 2022 yıllarına ilişkin mali kayıtları kabul edilmedi.
SUÇ DUYURUSU YAPILDI
Anayasa Mahkemesi, bu beş siyasi parti hakkında, “hesap verilebilir şekilde kayıt ve belge düzeninin oluşturulmaması”, “hesabın dışında gelir ve gider gerçekleştirilmesi” ve “inceleme ve araştırmayı engellemeye yönelik eylemler” ile ilgili nedenlerden dolayı yasal işlem yapılması amacıyla Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmasına hükmetti. Bu karar, partilerin mali şeffaflık üzerine ciddi bir denetime tabi tutulduğu ve anayasal sorumluluklarını yerine getirmediği iddialarını gündeme getirdi.
Mahkeme, ayrıca, Ankara Valiliğinden istenen belgeleri belirtilen süre zarfında vermeyen Devlet Partisi, Uyanış Partisi, Turan Hareketi Partisi ve Gelişim ve Demokrasi Partisi hakkında da yasal işlemlerin başlatılmasını talep etti. Bu durum, partilerin hesap verilebilirlikleri üzerine yapılan denetimlerin sadece izinsiz mali işlemlerle sınırlı kalmadığını, aynı zamanda gerekli belgelerin temin edilmesi konusunda da hukuki bir sorumluluk taşıdıklarını gösteriyor.
Bu olay, Türkiye’de siyasi partilerin mali denetim sürecinin ne denli önemli olduğunu bir kez daha gün yüzüne çıkarırken, aynı zamanda siyasi partilerin temel mali yükümlülüklerini yerine getirmelerinin gerekliliğini de vurgulamaktadır. Anayasa Mahkemesi tarafından alınan bu tür kararlar, ülkedeki demokratik yapının güçlendirilmesi ve şeffaflığın sağlanması adına son derece kritik öneme sahiptir.
Sonuç olarak, bu durum, siyasi partilerin mali kayıtlarını düzenli bir şekilde tutmanın ve hesap verilebilirliğin önemine dikkat çekerken, aynı zamanda yasa dışı işlemlere karşı olan duyarlılığı artırmaktadır. Siyasi partilere yönelik yapılan bu tür denetimler, kamuoyunun güvenini tazelemek ve siyasi katılımı teşvik etmek açısından önemli bir araç haline gelmektedir.