Son günlerde kamuoyunun dikkatini çeken ve “9. Yargı Paketi” olarak anılan Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda kabul edilerek yasalaşma sürecine girdi. Bu yasa teklifi, pek çok tartışmalı maddeyi içermesine rağmen, özellikle ‘evli kadının soyadı’ konusu üzerindeki düzenleme ile dikkat çekti. Oylama sonucunda, kamuoyunda tartışmalara neden olan bu tür düzenlemeler önceki haliyle korundu. Türk Medeni Kanunu’na göre, bir kadın evlendiğinde genellikle eşinin soyadını alıyor. Ancak, kadınlar evlilikleri sırasında nüfus idaresine başvurarak hem eşinin soyadını hem de kendi soyadlarını birlikte kullanma hakkına sahiptir. Fakat, paketten çıkarılan düzenlemede, kadınların bekârlık soyadlarını eski haliyle tek başına kullanabilme hakları kısıtlanıyordu.
TBMM Genel Kurulu’nda yapılan oylamalar sırasında, Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) tarafından önerilen ve kabul edilen çeşitli önergelerle birlikte, mevcut düzenlemelerde önemli değişiklikler yapıldı. Özellikle, daha önce kabul edilen Vergi Kanunları ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’a eklenen beş maddeden bazıları, evlenen kadınların soyadı, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) kayyum atamaları ve Kamulaştırma Kanunu’ndaki değişiklikleri kapsamaktaydı.
Paketin en dikkat çekici noktalarından biri, evli kadınların soyadı ile ilgili maddelerin geri çekilmesi oldu. Daha önce tartışma konusu olan bu mesele, birçok kadının kendi kimliklerini ve aile yapılarını korumak adına önemliydi. Kadının soyadını seçme hakkının kısıtlanması, toplumsal cinsiyet eşitliği anlamında da olumsuz bir adım olarak değerlendirildi. Kadın hakları savunucuları, kadınların bu konuda daha fazla özgürlük tanınması gerektiğini ve bireyselliklerini koruyabilmeleri için gerekli hukuksal düzenlemelerin sağlanması gerektiğini ifade ettiler.
Bu yasa teklifi içerisinde yer alan diğer düzenlemelerin ise finansal ve hukuksal çerçeveye ilişkin ciddi etkileri olacağı öngörülüyor. Örneğin, TMSF’nin kayyum olarak atanması gibi uygulamalar, ekonomik istikrar ve adaletin sağlanması adına önemli adımlar olarak nitelendirildi. Ancak bu uygulamaların pratikte nasıl işleneceği ve hangi sonuçları doğuracağı, önümüzdeki dönemde özellikle denetim ve şeffaflık açısından tartışma konusu olabilir.
Özetle, kamuoyunda 9. Yargı Paketi olarak bilinen yasa teklifi, birçok maddesi ile hem kadın hakları hem de ekonomik düzenlemeler bakımından önemli değişiklikler içermektedir. Ancak, özellikle evli kadınların soyadı hakkındaki düzenlemenin çıkarılması, toplumsal cinsiyet eşitliği açısından hayal kırıklıkları yaratmış ve cesur adımlar atılması gerektiğine dair çağrılar güçlenmiştir. TBMM’nin bu çerçevedeki çalışmaları, toplumsal gelişim ve hukuksal denge açısından dikkatle izlenmeye devam edilecektir.