Müslümanlar için, Ramazan ayından sonra en faziletli oruç olarak kabul edilen Muharrem ayında tutulan oruç, Allah’ın ayı olması sebebiyle ayrı bir önem taşır. Muharrem ayı, Hicret ve Kerbelâ gibi olayları anlatmasıyla İslam dünyası için büyük bir öneme sahiptir. Bu sebeple milyonlarca Müslüman, her yıl Muharrem ayı orucu için niyet eder.
Muharrem ayında oruca niyet etmek için, ertesi gün tutulacak olan orucu kalben belirleme yeterli olsa da, niyetin geceden yapılması ve “yarınki Muharrem orucuna” şeklinde belirtilmesi daha faziletlidir. Her gün için ayrı niyet edilmesi gereken Muharrem ayı orucunda, kaza, keffaret veya adanan oruçlar için ayrı niyetler belirtilmelidir.
Niyet etmeden oruç tutmak geçerli değildir. Oruç için niyet etmek şart olup, kalben niyet etmek geçerli olsa da bunu dil ile ifade etmek tavsiye edilir. Ayrıca sahura kalkmak da niyet kabul edilir. Belirli günler için adanan oruçlar ile nafile oruçlar için niyet, güneşin batışı ile imsak vakti arasındaki süre içinde yapılmalıdır. İmsaktan sonra niyetin geçerli olabilmesi için oruca aykırı bir iş yapılmamış olmalıdır.
Muharrem ayında oruç tutmanın müstehap olduğu kabul edilir. Bu ayın 13, 14, 15’inci günleri veya 9, 10 ve 10 ve 11’inci günleri gibi farklı günlerinde oruç tutulabilir. Resûlullah (s.a.s.)’ın öğretilerine göre, Ramazan’dan sonra en faziletli oruç Muharrem ayında tutulan oruçtur. Özellikle âşûrâ gününde oruç tutmanın sünnet olduğuna inanan alimler de bulunmaktadır.
Muharrem ayının onuncu günü âşûrâ günü olarak kabul edilir. Bu gün oruç tutmanın sünnet olduğunu düşünen alimler bulunmaktadır. Resûlullah (s.a.s.)’ın tavsiyesi üzerine oruç tutulan âşûrâ günü, Muharrem’in dokuzuncu ve onuncu ya da onuncu ve on birinci günlerine denk gelebilir. Hz. Peygamber ayrıca, isteyenlerin âşûrâ orucu tutabileceğini belirtmiştir.