Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, Amerika Birleşik Devletleri’nin Ermenistan ile gerçekleştirdiği tatbikata ilişkin endişelerini dile getirdi. Zaharova, düzenlediği haftalık basın toplantısında çeşitli konular hakkında değerlendirmelerde bulundu. Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy’nin Rusya’nın katılması gerektiğini söylediği “2. Ukrayna Barış Konferansı”na ilişkin düşüncelerini de açıkladı. Zaharova, Amerika’nın Güney Kafkasya’daki varlığının bölgedeki çatışma potansiyelini artırabileceği uyarısında bulundu.
Zaharova, Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy’nin Rusya’nın katılması beklenen barış konferansına ilişkin açıklamalarına tepki gösterdi. Kendisine bir şeyler dikte edilmemesi gerektiğini belirten Zaharova, Rusya’nın bu tür talepleri kabul etmeyeceğini vurguladı. Ayrıca, Ermenistan’daki ABD tatbikatına da değinen Zaharova, bu tatbikatın endişe verici olduğunu belirtti ve bölgedeki gerginliği artırabileceğine dikkat çekti.
Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, Amerika ve NATO’nun bölgedeki varlığının asıl amacının jeopolitik projelerini hayata geçirmek olduğunu ifade etti. Zaharova, bölgedeki barışçıl eğilimlerin ortadan kaldırılarak çatışmaların körüklenmesine dikkat çekti. Güney Kafkasya’daki gerginliğin artmasının bölünmelere ve çatışmalara yol açabileceğini belirtti.
Zaharova, Batılı ülkelerin Ermenistan’a yönelik politikalarının artan bir şekilde endişe verici olduğunu söyledi. NATO’nun Ermenistan’a dayattığı silahlı kuvvet standartlarının ülkenin güvenlik sistemini yeniden şekillendirdiğini belirten Zaharova, bu durumun Batılı ülkelerin Ermenistan’daki nüfuzunu artırabileceğini ifade etti. Rusya’nın müttefiklik yükümlülüklerine bağlı kalarak Ermenistan’ın güvenliğini sağlamaya devam edeceğini vurguladı.
Sonuç olarak, Zaharova’nın açıklamaları Amerika Birleşik Devletleri ve NATO’nun Güney Kafkasya’daki varlığının bölgede gerginliği artırabileceği endişesini yansıtmaktadır. Rusya, Ermenistan’ın güvenliğine yönelik taahhütlerine bağlı kalacağını ve bölgedeki barışı desteklemeye devam edeceğini belirtmektedir. Bu nedenle, bölgedeki tansiyonun düşürülmesi ve çatışma potansiyelinin azaltılması için taraflar arasındaki diyaloğun önemli olduğu vurgulanmaktadır.