ABD eski Başkanı Donald Trump, yeni dönemde kendisinin tekrar başkan seçilmesi durumunda ABD tarihinin en büyük sınır dışı etme operasyonunu başlatacağı sözünü verdi. Trump, 13 Temmuz’da Milwaukee’de düzenlenen Cumhuriyetçi Parti Ulusal Kongresi’nde bu sözleri verdi ve halkın karşısına çıktı. Kalabalık içinde bulunan destekçilerin “Derhal toplu sınır dışı” yazılı pankartlar taşıdığı görülen kongrede Trump, düzensiz göçmenlerin ülkeyi işgal ettiğini iddia etti. Güney sınırında ve ülkenin dört bir yanında yaşanan sefalet, suç, hastalık ve yıkımı işgal olarak nitelendiren Trump, tarihin en büyük işgalinin yaşandığını belirtti.
Trump, ABD’nin diğer ülkelerin çöplüğü olmadığını ve suçluların ülkeye girişine izin vermeyeceğini vurguladı. Ayrıca, seçildiği takdirde ABD tarihindeki en büyük sınır dışı etme operasyonunu gerçekleştireceğini söyledi. Bu operasyonun, eski Başkan Dwight Eisenhower’ın Meksika’dan bir milyondan fazla göçmeni sınır dışı ettiği operasyondan daha büyük olacağını ifade etti.
Trump, aynı konuşmasında Rusya-Ukrayna savaşını bitireceğini ve uluslararası krizlere son vereceğini belirtti. Ayrıca, eski Başkan Joe Biden’ı ABD’nin dünyadaki imajını zayıflatmakla ve Rusya ile Ukrayna arasında sorunlar çıkarmakla suçladı. İran’ın nükleer programı ve İsrail ile olan ilişkileri de eleştiren Trump, Biden’ı İran’a yönelik yaptırımları gevşetmekle suçladı.
Cunruhiyetçi Parti Ulusal Kongresi’ndeki konuşmasında Trump, başkanlığı döneminde Kuzey Kore lideri Kim Jong Un ile iyi ilişkiler içinde olduğunu ve Kim Jong Un’un kendisini özlediğini düşündüğünü belirtti. Trump’ın ayrıca bir saat 33 dakika süren konuşması tarihin en uzun adaylık kabul konuşmalarından biri olarak tarihe geçti.
Sonuç olarak, Donald Trump’ın Cumhuriyetçi Parti Ulusal Kongresi’nde yaptığı konuşmada ABD’nin iç ve dış politikalarına dair verdiği sözler ve vaatler önemliydi. Eğer tekrar başkan seçilirse yapmayı planladığı sınır dışı etme operasyonu ve diğer politikaları ABD’nin geleceği üzerinde büyük etkiye sahip olabilir. Trump’ın bu konuşması, ABD’nin gelecekteki politikaları hakkında ipuçları vermesi açısından önemli bir belirleyici olmuştur.