Diyarbakır’da yaşayan Mahmut Orak, Covid-19 testi için ailesiyle birlikte 20 Haziran 2020’de Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne başvurdu. Ailesi ilaç yazılarak evlerine gönderilirken, Orak hastaneye yatırıldı. 26 Haziran 2020’de Diyarbakır Sağlık Bilimleri Üniversitesi (SBÜ) Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde bir heyet tarafından yapılan açıklamada, dünyada ilk defa Mahmut Orak’a ultraviyole ışın tedavisi uygulandığı ve hastanın iyileştiği belirtildi.
Orak, tedavi sonrası sorunlar yaşayarak Diyarbakır Adliyesi’ne giterek şikayetçi oldu. Anestezi altında bilinci kapalıyken farklı bir tedavi uygulandığını ve bunun sonucunda sağlık sorunlarının arttığını belirterek şunları açıkladı: “Başka hastaneye gittim ve test sonucum pozitif çıktı. İkinci bir hastanede de aynı durumla karşılaştım. Sağlık Müdürlüğü yetkilileri konuyla ilgili herhangi bir açıklama yapmadılar.
Tanık olarak suç duyurusunda bulunan Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cenap Ekinci, hastanenin pandemi döneminde özel cihazlarla bazı uygulamalar yaptığını ve bu durumun üzerinde titizlikle durulması gerektiğini belirtti. Hasta dosyalarının bilirkişilerle incelendiğini ve başarılı bir tedavinin söz konusu olmadığının ortaya çıktığını ifade etti. Ekinci, hastanın evine gönderilmeden önce iyileştirilmesi gerektiğini vurguladı.
Mahmut Orak ve tanık Prof. Dr. Cenap Ekinci, hastanenin gerçekleştirdiği uygulamaların etik olmadığı ve hastaların güvenliğini riske attığı konusunda suç duyurusunda bulundular. Sağlık Müdürlüğü ise konuyla ilgili sessiz kalarak herhangi bir açıklama yapmadı.
Diyarbakır halkı, yaşanan bu olaylar sonrası endişe ve korku içinde, benzer durumların tekrarlanmaması adına yetkililerden hassasiyet bekliyor. Mahmut Orak ve Prof. Dr. Cenap Ekinci’nin suç duyurusuyla ortaya çıkan bu durum, halk sağlığı ve etik değerler açısından büyük bir önem taşımaktadır. Önümüzdeki dönemde yaşanabilecek benzer durumların önlenmesi için gerekli adımların atılması gerekmektedir.