Türkiye’nin en yüksek noktası olan Ağrı Dağı’nda tırmanış yaparken yaşanan trajik olayda hayatını kaybeden ve kaybolan akademisyen Muhsin Koçak, yaşadıklarını anlattı. Tekirdağ’da yaşayan ve Kosova Biznesi Üniversitesi’nde akademisyenlik yapan Koçak, 20 Temmuz günü saat 01.00 sıralarında 4 bin 200 rakımda bulunan kamp alanından zirveye tırmanış için yola çıktıklarını belirtti. Tırmanış sırasında hava son derece güzeldi ancak 4 bin 900 metreden sonra ani bir sis ve tipi başladı. Şiddetli rüzgar nedeniyle önlerini göremeyen ekip, zorlu bir durumla karşı karşıya kaldı.
Koçak, zirveye ulaşırken rehberlerindeki GPS cihazının kendilerini doğru yolda tuttuğunu belirtti. Ancak zirveden dönerken grup içinde kaybolan Koçak, diğer çıktığı ekiple de iletişimini kaybetti. Zorlu şartlara rağmen içgüdüsel olarak yön bulmayı başaran Koçak, aşağıya inmeyi başardı. Ancak aşağıda diğer grupla bir araya geldiğinde, diğer arkadaşlarının kaybolduğunu ve birinin de yaralandığını öğrendi.
Olayın acı bir sonuç doğurduğunu söyleyen Koçak, hava koşulları nedeniyle ilk gün arama çalışmalarının yapılamadığını ifade etti. Zorlu hava koşullarının arama kurtarma ekiplerini bile zor durumda bıraktığını belirten Koçak, cenazelerin ancak 2 gün sonra bulunduğunu aktardı. Olayın kendileri için büyük bir travma yarattığını belirten Koçak, insan hayatının bu kadar masumane bir etkinlik için hiçbir zaman riske atılmaması gerektiğini vurguladı.
20 Temmuz Cumartesi günü yaşanan olayda 5 bin 137 rakımlı Ağrı Dağı’nda mahsur kalan ve daha sonra kaybolan 2 kişinin cenazeleri, barınma yaparken kalan Yerel Rehber Barzani Ceylan ve arkadaşı tarafından bulunmuştu. AFAD, UMKE ve jandarma ekipleri de bölgede arama kurtarma çalışmalarına destek vermişti. Bu trajik olay, tırmanış sporlarının risklerini bir kez daha gözler önüne sererken, doğa sporları yaparken dikkatli olmanın ve güvenlik önlemlerine riayet etmenin önemini bir kez daha hatırlattı.