Tarih, Lozan Antlaşması’nın imzalanmasının üzerinden tam 101 yıl geçti. 24 Temmuz 1923 tarihinde Türkiye, İngiltere, Fransa, İtalya, Japonya, Yunanistan, Romanya ve Sırbistan, Hırvatistan ve Slovenya (Yugoslavya) arasında imzalanan bu antlaşma, özellikle Türkiye ve Yunanistan arasındaki ilişkileri ilgilendiriyor. Ancak Yunanistan’ın Lozan Antlaşması’na olan saygısızlığı, 101 yıl sonra hala devam ediyor.
Lozan Antlaşması, Ege Adaları’ndaki hakimiyet, silahsızlanma, kıta sahanlığı ve Batı Trakya’daki azınlık hakları konularında oldukça net hükümler içeriyor. Ancak Yunanistan, bu antlaşmayı defalarca ihlal etmiş durumda. Ege Adaları’ndaki 23 adanın 18’ini silahlandırarak 100 binin üzerinde asker bulunduruyor. Limni, Sakız, Sisam, Semadirek, İstanköy gibi adaları yasak olmasına rağmen silahlandırıyor ve askeri birlikler konuşlandırıyor.
Yunanistan ayrıca Lozan Antlaşması’na aykırı olarak deniz sınırlarını 6 mil olarak ilan edip adalarda hukuksuz faaliyetlerde bulunuyor. Keçi Adası, Eşek Adası gibi 17 ada ve 1 kayalık üzerinde egemenlik iddiasında bulunarak askeri yapılanmaya gidiyor. Bu durum Lozan Antlaşması’nın açık ihlali anlamına geliyor.
Batı Trakya’daki Türk azınlığı da etkileyen Lozan Antlaşması, azınlıklara eğitim-öğretim, dini ve sosyal kurumlar kurma, yönetme, denetleme hakkı tanıyor. Ancak Yunanistan, Türk azınlığa ait okulları kapatma kararı almış durumda. Azınlık okullarının sayısı hızla azalırken, eğitim dili konusunda da azınlık hakları çiğneniyor.
Dini ve sosyal haklar da aynı şekilde gasp ediliyor. Yunanistan, Türk vakıflarının idarecilerini devlet olarak atıyor ve gelirlerini vakıflara iade etmiyor. Müftülerin kendi toplulukları tarafından seçilmesi gereken bir sistem varken Yunanistan, müftü atamalarında da devlet otoritesini kullanıyor. Bu durum, Türk azınlığın haklarının sürekli ihlal edildiğini gösteriyor.
Sonuç olarak, Lozan Antlaşması’nın 101. yılında dahi Yunanistan’ın Türk azınlığa karşı uyguladığı baskılar ve antlaşmanın çiğnenmesi Türkiye-Yunanistan ilişkilerindeki süregiden sorunları tekrar gündeme getiriyor. Turk azınlığın haklarının ve Lozan Antlaşması’nın uygulanması konularında uluslararası toplumun daha fazla dikkatli olması gerekiyor.