Diyanet-Sen üyeleri, 19 Temmuz Cuma günü camilerde okunan tesettür ve evlilik hakkındaki hutbeyle ilgili CHP Sözcüsü Deniz Yücel’in açıklamalarına tepki göstermek amacıyla CHP önünde bir araya geldi. Grup, “Saçmalayan CHP haddini aşma” yazılı pankart açarak basın açıklaması yaptı. Diyanet-Sen Genel Başkanı Yıldız, geçen hafta cuma günü camilerde okunan hutbeyi hatırlatarak Diyanet İşleri Başkanlığının toplumu din konusunda aydınlatma görevinin kanuni zorunluluk olduğunu belirtti.
Yıldız, Yücel’in Diyanet’in kanuni sorumluluğunu yerine getirmesine engel oluşturduğunu ve algı operasyonlarıyla kamuoyunu yanıltmaya çalıştığını savundu. CHP’nin, Diyanet İşleri Başkanlığı ve Başkanı Ali Erbaş üzerinden toplumun dini inançlarını siyasi malzeme yapmaya çalışmasına karşı çıkan Yıldız, Diyanet-Sen olarak bu tür saldırılara asla izin vermeyeceklerini dile getirdi. CHP’nin çirkin açıklamalarından dolayı özür dilemesi ve köhne zihniyetten vazgeçmesi çağrısında bulundu.
Basın açıklamasının ardından Yıldız ve beraberindekiler, CHP Genel Merkezi otopark girişine siyah çelenk bırakarak mesajlarını netleştirdiler. “CHP haddini aşma Diyanet’e sataşma” yazılı çelengin bırakılmasıyla birlikte tepkilerini daha da belirginleştiren Diyanet-Sen üyeleri, CHP’nin tutumunu kınadılar.
Bu olay, Diyanet-Sen üyelerinin dini hassasiyetlerin siyaset malzemesi yapılmaması için çaba sarf ettikleri ve CHP’nin bu konuda haddini aşmaması gerektiğini vurguladıkları bir örnek olarak değerlendirilebilir. Diyanet-Sen’in yaptığı bu açıklama ve eylem, toplumun dini inançlarına saygı duyulması gerektiğini ve siyasi çıkarlar için kullanılmaması gerektiği üzerine önemli bir mesaj içermektedir.
Sonuç olarak, Diyanet-Sen üyelerinin CHP Sözcüsü Deniz Yücel’in açıklamalarına karşı tepkilerini göstermek amacıyla gerçekleştirdikleri bu basın açıklaması ve eylem, toplumda dini duyarlılıkların siyasi mücadele aracı olarak kullanılmasına karşı net bir duruş sergilemektedir. Din ve siyasetin ayrılması gerektiğini vurgulayan bu tür tepkiler, toplumun farklı kesimleri arasında gerilim yaratmaktan ziyade, hoşgörü ve saygı çerçevesinde birlikte yaşamın önemine dikkat çekmektedir.