Hayvanları Koruma Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonunda kabul edildi. Bu düzenlemeyle, hayvan bakımevlerine alınan hayvanlardan rehabilite edilen köpekler, sahiplendirilinceye kadar bu yerlerde barındırılacak. Bakımevine alınan köpeklerden olumsuz davranışları kontrol edilemeyen, bulaşıcı veya tedavi edilemeyen hastalığı bulunan, sahiplenilmesi yasak olan hayvanlara ilgili kanun hükümleri uygulanacak. Ayrıca, yerel yönetimler ve diğer ilgili kurum ve kuruluşlara mali destek sağlanacak. Yükümlülüklerini yerine getirmeyen belediye yetkililerine hapis cezası verilecek ve sahipli hayvanlarını terk edenlere idari para cezası uygulanacak. Bu düzenleme TBMM Komisyonu’nda kabul edildikten sonra Meclis’ten geçmesi bekleniyor.
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, grup toplantısında başıboş köpek sorununa dikkat çekerek, Türkiye’de ciddi bir sokak köpekleri popülasyonu olduğunu vurguladı. Halkın sokaklardaki güvenlik endişelerini dile getirdi. Başkan Erdoğan, bu sorunun çözülmesi gerektiğini belirterek, toplumun beklentilerine karşı duyarsız kalmamanın önemine işaret etti.
Sözcü TV’de gerçekleştirilen skandal yayında, başıboş sokak köpekleri düzenlemesi tartışıldı. Programda yer alan Zülal Kalkandelen ve Hayvanlara Adalet Derneği Başkanı Hülya Yalçın, provokatif açıklamalarda bulunarak toplumsal huzuru bozacak tehditler savurdu. Kalkandelen, düzenlemenin sonuçlarının kötü olabileceğini belirtirken, Yalçın sokak savaşlarına neden olabilecek ifadeler kullandı. Bu tür provokatif yayınlar, halkın endişelerini artırarak sorunun çözüm sürecini olumsuz yönde etkileyebilir.
Hayvanları Koruma Kanununda yapılacak değişikliklerin halk sağlığı, hayvan hakları ve toplumsal düzen açısından önemli sonuçları olabilir. Bu düzenlemelerin etkili bir şekilde hayata geçirilmesi, hem hayvanların korunmasını hem de toplumun güvenliğini sağlayabilir. Ancak bu sürecin provokatif söylemler ve yayınlarla zorlaştırılması, yapıcı bir çözüm bulunmasını engelleyebilir. Meclis’ten geçmesi beklenen kanun, hayvanların korunması ve toplumun huzuru için önemli bir adım olabilir. Bu nedenle, tüm tarafların işbirliği içinde sorunun çözümüne odaklanması gerekmektedir.