Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Mudanya Belediye Başkan Adayı Deniz Dalgıç’ın Bademli’deki inşaatında, projeye aykırı imalatlar yapıldığı ve ‘kaçak yapı’ zaptının tutulduğu ortaya çıktı. Yapı denetim firmasının şikayeti üzerine Mudanya Belediyesi’nin yaptığı incelemede, izinsiz ‘kaçak yapı’ tespit edilen mülkün CHP Mudanya Belediye Başkan Adayı Deniz Dalgıç’a ait olduğu belirlendi. İyi Parti Bursa İl Başkanı Dr. Mehmet Hasanoğlu, encümen tarafından Deniz Dalgıç’a ait olduğu tespit edilen yapıya ceza kesildiğini açıkladı.
Hasanoğlu, “İzinsiz inşaat yapmak gibi temel bir kuralı bile çiğnemiş bir kişinin Mudanya’nın Belediye Başkanlığı’na aday gösterilmesi ve kaçak inşaat yaptığı ilçeyi yönetmeye talip olması kabul edilemez” şeklinde açıklamalarda bulundu. Kaçak yapı tespiti ve cezanın kesilmesi CHP’nin Mudanya Belediye Başkan adayını belirleme sürecinin devam ettiği kasım aylarında gerçekleştiği için önemli bir durum olarak değerlendirildi.
Mudanya’da CHP’li Hayri Türkyılmaz’ın iki dönem üst üste ilçe belediye başkanlığı yaptığı biliniyor. Yerel seçimler için CHP, Deniz Dalgıç’ı aday olarak göstermişti. Ancak Deniz Dalgıç’ın inşaatında kaçak imalat tespit edilmesi ve buna bağlı cezanın kesilmesi kamuoyunda tartışma yarattı. İyi Parti Bursa İl Başkanı Hasanoğlu, CHP’nin Mudanya Belediye Başkan adayının kaçak yapı inşaatıyla anılmasının hoş karşılanmadığını belirtti.
Bu durum, seçim sürecinin daha şeffaf ve doğru adayların belirlenmesi konusunda daha titiz davranılması gerektiğini gösteriyor. İlçe halkı adayları ve partileri daha yakından inceleme ve değerlendirme yaparak doğru tercihlerde bulunmalıdır. Deniz Dalgıç’ın kaçak inşaatıyla ilgili yaşanan bu durum, seçmenlerin güvenini sarsabilir ve aday seçimlerinde daha dikkatli olunması gerektiğini gösterir.
Mudanya’da yaşanan bu olay, siyaset arenasında daha dikkatli ve şeffaf bir şekilde ilerlenmesi gerektiğini göstermektedir. Partilerin aday belirleme süreçlerinde daha titiz davranarak, halkın güvenini kazanmaları ve seçim sürecinin daha adil ve doğru bir şekilde ilerlemesi önem arz etmektedir. Deniz Dalgıç’ın kaçak yapı inşaatıyla anılmasının sonuçları da bu doğrultuda daha dikkatli adımlar atılmasını gerektirmektedir.
