İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, tedavi için Birleşik Arap Emirlikleri’ne gitmesi planlanan 150 çocuğa izin vermedi. Gazze’ye yönelik saldırılarını aralıksız sürdüren İsrail, en fazla çocuklara zarar veriyor. Gazze’yi açık hava hapishanesine çeviren İsrail, yaralı çocukların tedavi olmalarına da engel oluyor. Pazartesi günü yaklaşık 150 çocuğun tedavi için İsrail üzerinden BAE’ye gitmesi planlandı. Ancak Netanyahu, Mecdel Şems saldırısından sonra çocukların Gazze dışına çıkmasını erteleme kararı aldı.
Netanyahu’nun kararının Mecdel Şems saldırısıyla ne gibi bir ilişkisi bulunduğuna ve çocukların Gazze dışına çıkacakları yeni bir tarih belirlenip belirlenmediğine ilişkin bilgi verilmedi. BAE’den konuyla ilgili açıklama yapılmadı. İsrail’in işgali altında bulunan Golan Tepeleri’ndeki Mecdel Şems beldesinde bir futbol sahasına roket isabet etmesi sonucu, aralarında çocukların da yer aldığı 12 kişinin hayatını kaybettiği, 17’si ağır 35 kişinin yaralandığı açıklanmıştı. İsrail ordusu, “ellerindeki istihbarat ve yaptıkları değerlendirme sonucunda” roketin Lübnan’ın güneyindeki Şeba beldesinin kuzeyinden ateşlendiğini belirterek, Lübnan Hizbullahı’nın sorumlu olduğunu açıklamıştı. Lübnan Hizbullahı ise Mecdel Şems’te meydana gelen saldırının kendileri tarafından gerçekleştirildiği iddialarını yalanlayarak, “olayla ilgili herhangi bir bağlantılarının olmadığını” bildirmişti. Netanyahu da saldırıya ilişkin yaptığı açıklamada, “İsrail, bu ölümcül saldırıyı bir kenara not etmeyecek. Hizbullah şimdiye kadar ödemediği ağır bir bedel ödeyecek.” ifadesini kullanmıştı.
Gazze’ye yapılan saldırılar sürerken, İsrail’in çocuklara karşı tutumu da eleştiriliyor. Gazze’deki çocukların tedavi için BAE’ye gitmelerinin engellenmesi uluslararası insan hakları kuruluşları tarafından kınandı. Çocukların sağlık haklarının ihlal edildiği belirtilerek, Netanyahu’nun bu kararının sivil halkı hedef alan saldırılarla ilişkili olduğu iddia edildi. Diğer yandan, Mecdel Şems saldırısının ardından çocukların tedavisi için yeni bir plan yapılıp yapılmadığı da belirsizliğini koruyor. Tüm bu gelişmeler, Orta Doğu’daki siyasi gerilimin artmasına ve bölgedeki çocukların maruz kaldığı risklerin daha da artmasına neden oluyor.
İsrail’in çocuklara yönelik tutumu ve Gazze’ye sürekli saldırıları, uluslararası düzeyde endişeyle karşılanıyor. Netanyahu’nun 150 çocuğun BAE’ye gitmesine engel olması, bölgedeki insani krizi derinleştiriyor. Uluslararası toplumdan, çocukların sağlık haklarının korunması ve tedaviye erişimin sağlanması yönünde çağrılar yapılıyor. Ancak İsrail’in bu tutumunu sürdürmesi, bölgedeki çatışmaların daha da şiddetlenmesine ve çocukların yaşam koşullarının daha da zorlaşmasına yol açabilir. Bu nedenle, tüm tarafların insani değerlere saygı göstererek barışçıl çözümler bulması gerekmektedir. Bu şekilde, bölgedeki çocukların sağlık hakları ve yaşamları korunabilir.