İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan’ın yemin törenine katılmak üzere Tahran’a giden Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Haniye, kaldığı konutunda düzenlenen alçak suikast sonucunda şehit oldu. Saldırının ardından Türkiye’den sert tepkiler gelirken, saldırıya nasıl cevap verileceği ve Batı’nın sessiz kalması merak konusu oldu.
İlk cenaze töreni Tahran’da yapıldı. Tahran Üniversitesi’nde düzenlenen törende Haniye’nin cenaze namazı, İran dini lideri Ali Hamaney tarafından kıldırıldı. Haniye’nin naaşı daha sonra havayolu ile Katar’a gönderileceği duyuruldu.
İsmail Haniye’ye yönelik düzenlenen suikast, İran için de birçok soru işaretini beraberinde getirdi. Uluslararası İlişkiler Uzmanı Dr. Ali Semin, A Haber’de saldırıyı yorumladı. Suikastın ardından İran ve Hamas’ın nasıl bir adım atacağı ve İsrail’in rolü konusunda kafalarda soru işaretleri oluştu.
Semin, “İsrail nasıl böyle bir saldırı gerçekleştirebildi, İran misafirini korumadı mı koruyamadı mı?” sorularını dile getirdi. İran, bugüne kadar İsrail’e karşı misilleme yapmadı ve genellikle sert açıklamalarla yetindi. Ancak Haniye’nin öldürülmesi, İran’ın zafiyetini ve Hamas’a verdiği desteği gözler önüne serdi.
İran’ın sert açıklamalarına rağmen çatışmaya girmeyeceğini düşünen Semin, İran’ın olaya misilleme yaparken zorlanacağını belirtti. İsrail, Haniye’nin ardından diğer Hamas liderlerine yönelik saldırılarına devam etti. Bu durum, bölgesel bir savaşı tetikleyebilir ancak İran’ın çatışmaya girmesinin zor olduğu görüşünde.
İsmail Haniye’nin suikasta uğraması, İran ve Hamas Hareketi tarafından İsrail’in sorumluluğuyla ilişkilendirildi. İsrailli yetkililer ise olay hakkında sessiz kalmayı tercih etti. Haniye’nin Hamas Siyasi Büro Başkanı olarak seçilmesinin ardından, İran ziyareti sırasında yaşanan suikast bölgedeki gerilimi artırdı.