ABD’de başkanlık seçimleri hız kazanırken, eski Başkan Donald Trump ve Demokrat Parti adayı Kamala Harris arasındaki gerilim de artmaya başladı. Trump, Florida’daki malikanesi Mar-a-Lago’da basın toplantısı düzenleyerek Harris ile canlı yayında tartışmaya hazır olduğunu duyurdu. Bu açıklamanın ardından ABC televizyonu, her iki adayın 10 Eylül’de canlı yayında karşı karşıya geleceğini duyurdu.
Trump, seçim kampanyasında ilk kez resmi olarak kameraların karşısına geçti. Bu geçiş, Başkan Yardımcısı Kamala Harris’in Demokrat Parti adayı olmasının ve başkan yardımcısı adayı olarak Minnesota Valisi Tim Walz’ı seçmesinin ardından gerçekleşti. Trump’ın açıklamasında, Fox News, NBC ve ABC kanallarında canlı yayında Harris ile tartışmaya hazır olduğunu belirtti. Ancak tartışmanın tarihi, resmi olarak belirlenmedi.
Diğer taraftan Trump’ın başkan yardımcısı adayları JD Vance ve Tim Walz’ın da tartışma programına katılacağı bilgisi geldi. CBS News tarafından yayınlanacak bu tartışmanın tarihi ise henüz netlik kazanmadı. Harris ise Trump’ın davetini kabul etti ve ABC televizyonunun yapacağı canlı yayına katılacağını açıkladı. Bu gelişmeler, seçim heyecanını arttırırken, ABD’nin siyasi atmosferindeki tansiyonu da yükseltti.
ABD’de son dönemde yaşanan suikast girişimi ve Başkan Joe Biden’ın adaylıktan çekilmesi gibi olaylar, seçimleri uluslararası düzeyde etkiledi. Kamala Harris’in Cumhuriyetçi rakibi Donald Trump ile canlı yayında karşı karşıya gelecek olması, Amerikan halkının da ilgisini çekmeye devam ediyor. Trump’ın canlı yayına hazır olduğunu belirtmesi ve Harris’in bu daveti kabul etmesi, seçim kampanyasının yönünü belirleyecek önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.
Tartışmanın 10 Eylül’de gerçekleşecek olması, seçim sürecindeki heyecanı daha da arttırabilir. Her iki adayın da kendilerini en iyi şekilde ifade edebilmek için hazırlandığı bu önemli buluşma, Amerikan halkının da yönetime dair beklentilerini netleştirecek nitelikte olabilir. Trump ve Harris arasındaki bu canlı yayın karşılaşması, seçim kapsamında belirleyici bir faktör olabilir. Amerika Birleşik Devletleri’nin siyasi geleceği için kritik bir öneme sahip olan bu tartışma, dünya genelinde de yakından takip ediliyor.