ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris’in Gazze’deki sivillerin korunması için çalışmaya devam edeceği ancak İsrail’e yönelik bir silah ambargosunu desteklemediği belirtildi. İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırıları 308 gündür devam ediyor. 7 Ekim’den bu yana Gazze Şeridi’ne havadan, karadan ve denizden düzenlenen saldırılarda en az 39 bin 699 Filistinli yaşamını yitirdi, 91 bin 722 kişi yaralandı. Bu süreçte ABD’nin en büyük destekçisi oldu.
Başkanlık yarışında Demokratların başkan adayı olan ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris’in dış politika danışmanı Phil Gordon, Harris’in Gazze’deki sivillerin korunması için çalışmaya devam edeceğini, ancak İsrail’e yönelik bir silah ambargosunu desteklemediğini açıkladı. Gordon, Harris’in bu konudaki tutumunun net olduğunu belirtti. Harris, İsrail’in kendini savunabilmesi gerektiğine inanıyor ve silah ambargosunu desteklemiyor. Ayrıca, Gazze’deki sivillerin korunması ve uluslararası insani hukuku öncelikli tutmaya devam edecek.
Harris’in adı açıklanmayan bir yardımcısı, Michigan’da Filistin destekçisi bir grupla yaptığı görüşmede İsrail’e yönelik bir silah ambargosu fikrini tartışmadığını söyledi. Joe Biden yönetiminin İsrail’e sağladığı koşulsuz destekten rahatsız olan Demokratlar, Michigan’daki ön seçimlerde Biden’a oy vermeyen seçmenleri bir araya getiren bir grup oluşturdu. Harris, bu grupla yaptığı görüşmede İsrail’e silah ambargosunu görüşmek için ayrı bir toplantı talep edildiği ancak Harris’in bu talebe olumlu yanıt vermediği belirtildi.
Kamala Harris’in Gazze’deki sivil koruma çabalarını destekleme kararı, ABD’nin İsrail ile ilişkilerindeki karmaşık dengeleri ve Demokrat partisi içerisindeki farklı görüşleri açıkça ortaya koyuyor. İsrail’in devam eden saldırıları ve Filistinli sivillerin yaşadığı acılar, uluslararası alanda büyük endişeye sebep olmaktadır. Harris’in tutumu, ABD’nin Orta Doğu politikalarında nasıl bir pozisyon belirleyeceği konusunda da önemli ipuçları vermektedir.
Sonuç olarak, Kamala Harris’in Gazze’deki sivillerin korunması için çalışmaya devam etme kararı, ABD’nin İsrail-Filistin krizine yaklaşımındaki karmaşıklığı ve çeşitliliği yansıtmaktadır. Harris’in İsrail’e yönelik silah ambargosu konusundaki tutumu, ABD’nin Orta Doğu politikalarının geleceği açısından önemli bir konudur. Harris’in kararları, ABD’nin uluslararası ilişkilerde ve insan hakları konusundaki duruşunu şekillendirebilecek potansiyele sahiptir.