İstanbul’un Beyoğlu ilçesinde geçtiğimiz günlerde 19 yaşındaki Abdullah Şakun’un ölümüyle sonuçlanan vahim olayla ilgili olarak 14-17 yaş aralığındaki 3’ü tutuklu 4 genç mahkemede yargılandı. Olayda genç adamın tekme tokat darp edilerek öldürüldüğü iddia ediliyor ve sanıklar “kasten öldürme” suçundan 15 yıla kadar hapis cezasıyla karşı karşıya.
Mahkemede Abdullah Şakun’un ölümüne neden oldukları iddia edilen 4 gençten üçü tutuklu olarak yargılandı. Cinayetin işlendiği gün yaşananlar mahkemede detaylı bir şekilde ele alındı. Sanıkların, genç adamla aralarında çıkan bir tartışma sonucu saldırıya geçtikleri ve Şakun’u tekme tokat darp ettikleri belirtildi. Bu saldırı sonucunda Şakun’un ağır yaralanarak hayatını kaybettiği ifade edildi.
Olayın yaşandığı Beyoğlu’nda gençler arasında giderek artan şiddet olayları endişe verici bir boyuta ulaşmış durumda. 4 gencin Abdullah Şakun’a yönelik saldırısı, gençler arasındaki şiddetin ne kadar tehlikeli ve ölümcül olabileceğini bir kez daha gözler önüne serdi. Bu tür olayların önüne geçilebilmesi için toplumda şiddetin nedenleri üzerinde ciddi bir şekilde düşünülmesi ve gerekli önlemlerin alınması gerekiyor.
Duruşmada sanıkların avukatları, müvekkillerinin suçsuz olduklarını ve olayın tesadüfi bir kaza olduğunu savundular. Ancak tanık ifadeleri ve deliller karşısında bu iddiaların zayıf kaldığı görüldü. Mahkeme, olaya ilişkin detaylı bir soruşturma yürütülerek adil bir karar verilmesi için duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.
Abdullah Şakun’un ailesi ise mahkeme salonunda yaşananları hüzünle izledi. Oğullarının ölümüyle yıkılan ailenin acısı gözlerinden okunuyordu. Adaletin yerini bulmasını bekleyen aile, olayın sorumlularının en ağır cezayı alarak adaletin tecelli etmesini umut ediyor.
Sonuç olarak, İstanbul Beyoğlu’nda yaşanan bu acı olay toplumda derin yaralar açtı. Genç bir adamın hayatını kaybetmesine neden olan bu vahim olay, gençler arasındaki şiddetin boyutlarını bir kez daha gözler önüne serdi. Adaletin yerini bulması ve benzer olayların önüne geçilebilmesi için toplumsal olarak daha duyarlı ve tedbirli olunması gerektiği bir kez daha anlaşıldı.
