İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırıları devam ediyor. 7 Ekim’den bu yana devam eden saldırılarda en az 21 sivil hayatını kaybetti. Gazze Şeridi’ne yapılan saldırılarda ise 16 bin 314’ü çocuk, 10 bin 980’i kadın olmak üzere 39 bin 929 Filistinli öldü, 92 bin 240 kişi yaralandı. Enkaz altında binlerce ölü olduğu belirtilirken, halkın sığınak olarak kullandığı hastane ve eğitim kurumları da hedef alınıyor.
Deyr Balah kentine düzenlenen saldırıda ağır yaralanan 7 yaşındaki Filistinli çocuk Sila Hoso, Aksa Şehitleri Hastanesi’nde tedavi ediliyor. Hoso, saldırı sonucu gözünden ve kafatasında kırıklarla yaralandı. Ancak bölgedeki sağlık imkanlarının kısıtlı olması nedeniyle Hoso’nun sağlık durumu giderek kötüleşiyor. Şila, yaşam mücadelesi verirken hastane personeli ve ailesi ona yardımcı olmaya çalışıyor.
Sila Hoso’nun tedavisi, saldırıdan etkilenen diğer Filistinlilere verilen sağlık hizmetlerinin genel durumunu gözler önüne seriyor. Savaş koşullarında yetersiz kalan sağlık hizmetleri, birçok insanın hayatını riske atıyor. Filistin’deki tıbbi malzemelerin ve ilaçların yetersizliği, hastanelerin dolup taşmasına ve yaralıların yeterli bakımı alamamasına neden oluyor.
Gazze’deki sivil altyapının hedef alınması, halkın günlük yaşamını da olumsuz etkiliyor. Eğitim kurumları ve hastanelerin saldırıya uğraması, Filistinli çocukların eğitim haklarından mahrum kalmasına ve hastanelerin yetersiz hale gelmesine neden oluyor. Bu durum, insan hakları ve sivil halkın korunması konusunda uluslararası toplumda endişe yaratıyor.
Geçen günlerde yaşanan saldırılar, Orta Doğu’daki çatışmaların derinleşmesine ve barış sürecinin sekteye uğramasına neden oluyor. Filistin-İsrail sorununun çözümü için uluslararası toplumun daha fazla çaba göstermesi gerekiyor. Etkili diplomatik adımlar atılmazsa, bölgedeki insani kriz büyüyerek devam edebilir.
Sila Hoso’nun yaşadığı zorlu süreç, Filistinli çocukların savaşın en masum ve savunmasız kurbanları olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Uluslararası toplumun bu tür savaş suçlarını durdurmak ve sivil halkı korumak için daha etkin adımlar atması gerekiyor. Yaşanan trajedilerin bir an önce son bulması ve barışın sağlanması için uluslararası kamuoyunun bu konuya duyarlılık göstermesi hayati önem taşıyor.
