İstanbul Büyükçekmece’de yaşanan olayda, 16 yaşındaki M.A.Z., 12 ila 17 yaşları arasındaki 8 çocuk tarafından darp edildi. Çocuklar saldırı anlarını cep telefonu kamerasıyla kaydederek sosyal medya hesaplarında paylaştı. Polis ekipleri, olaya karıştığı belirlenen 8 çocuğu gözaltına aldı. Emniyet Müdürlüğü Çocuk Büro’da yapılan işlemlerin ardından adliyeye sevk edilen çocuklardan 6’sı tutuklandı ve cezaevine gönderildi.
Başka bir olayda ise, İstanbul Ayazağa’da yaşanan trajik bir olayda, 16 yaşındaki Emir Koçhan, sosyal medyada paylaştığı bir fotoğraf nedeniyle dövülerek öldürüldü. Koçhan, “Ayazağa kedileri geliyorum” yazısının yer aldığı duvarın önünde çekilmiş fotoğrafını paylaşmıştı. Fotoğraf nedeniyle tartıştığı kişiler tarafından darp edilen Koçhan hayatını kaybetti. Ancak sonradan ortaya çıktı ki, söz konusu yazıyı yazan kişi başkasıydı ve Koçhan sadece fotoğraf çektirmişti.
Bu olaylar, gençler arasında sosyal medyada yapılan paylaşımların ve karşılıklı tartışmaların ne kadar tehlikeli sonuçlara yol açabileceğini gösteriyor. Sadece bir fotoğraf ya da bir yazı nedeniyle insanların hayatlarını kaybetmeleri son derece üzücü bir durum. Gençlerin bu tür olaylardan ders çıkararak daha dikkatli olmaları ve sanal ortamda yapacakları paylaşımları iyi düşünmeleri gerekmektedir.
Polis ekipleri, sosyal medya üzerinden yapılan tehditler ve şiddet içeren paylaşımlar konusunda da daha dikkatli olmalı ve bu tür durumlara karşı hızlı ve etkili bir şekilde müdahale etmelidir. Aksi halde, benzer olayların artarak devam etme ihtimali yüksektir. Gençlerin güvenliği ve yaşamlarını riske atmamak için toplumun her kesimi sorumluluk almalı ve bu tür olaylara karşı daha duyarlı olmalıdır.
Sonuç olarak, sosyal medyanın gücünü kullanırken, gençlerin ve yetişkinlerin dikkatli olması ve etik sınırlar içinde hareket etmeleri hayati önem taşımaktadır. Sosyal medya paylaşımlarının gerçek hayata etkilerini göz önünde bulundurarak, herkes daha sorumlu davranmalı ve karşılıklı saygı ve anlayış çerçevesinde iletişim kurmalıdır.