Yaklaşan yeni öğretim yılı ile birlikte Türkiye’deki 21 milyon öğrenci ve 1 milyon 300 bin eğitimcinin okulların açılmasına 9 Eylül Pazartesi günü hazırlanması gerekiyor. Ancak yüksek enflasyon ve fahiş zamlar, kırtasiye malzemeleri gibi temel ihtiyaçların maliyetini arttırdı. Geçen yıla göre bir okul çantasını doldurmanın maliyeti yüzde 83 oranında artarak aileleri zor durumda bıraktı. CHP Erzincan Milletvekili Mustafa Sarıgül, geçen yıl bir okul çantasını doldurmanın maliyetinin 1.674 lira iken bu yıl ise 3.066 lira kadar çıktığını belirtti. Sarıgül, bu durumun veliler için daha da zor geçeceğine dikkat çekerek, okul masraflarındaki artışın önemine vurgu yaptı.
Sarıgül’ün verdiği bilgilere göre okul masraflarında son 2 yılda yüzde 200’e varan bir artış yaşandı. Kırtasiye malzemeleri bir yılda yüzde 83, son 2 yılda ise yüzde 200 zamlandı. Örneğin, bir defterin fiyatı 2022 yılında 12 lira iken 2023 yılında 25 lira, günümüzde ise 40 lira seviyesine yükseldi. Bu durum, ailelerin çocuklarının iyi bir eğitim alması için daha fazla çaba harcamalarına neden olurken, ekonomik olarak zorlanmalarına yol açıyor.
Okul alışverişlerinin başlamasıyla birlikte Ticaret Bakanlığı da kırtasiyelerde denetimlerini sıklaştırdı. Ancak Eğitim-İş Genel Başkanı Kadem Özbay, eğitim masraflarındaki fahiş artışın aile bütçelerini zorladığını ve çocukların eğitim hakkını tehdit ettiğini belirtti. Özbay, eğitim materyallerinin fiyatlarının kontrol altında tutulması, devlet tarafından temel ihtiyaçların karşılanması ve okullarda velilerden kayıt ücreti alınmasının yasaklanması gerektiğini vurgulayarak, ekonomik zorluklar nedeniyle eğitimden geri kalan her çocuğun ülkenin geleceğini etkilediğine dikkat çekti.
Kısacası, yeni öğretim yılının başlamasıyla birlikte okul masraflarındaki artış, aileleri ve öğrencileri olumsuz etkiliyor. Fahiş zamlar nedeniyle kırtasiye malzemeleri başta olmak üzere birçok temel ihtiyaç daha pahalı hale geldi. Bu durum, eğitim hakkına erişimi zorlaştırırken, aileleri ekonomik olarak zor durumda bırakıyor. Devletin ve ilgili kurumların bu konuda gerekli önlemleri alması, ailelerin ve çocukların mağduriyetini önlemek adına önemli bir adım olacaktır.