Eskişehir’de son dönemde meydana gelen hava değişikliklerinin arıcılık ve bal üretimi üzerindeki etkilerini değerlendiren Bünyamin Yiğit, Eskişehir çevresinde yaşayan arıların bal üretimini en çok etkileyen faktörün değişen yaz ve kış şartları olduğunu belirtti. Yiğit, ilin yıllık toplam 108 ton bal ürettiğini ve bu üretimin genellikle Mihalıççık, Bozdağ gibi çevre ilçelerden sağlandığını ifade etti. İlçelerde ova balı, yayla balı, çiçek balı, ayçiçeği balı gibi yaklaşık 4 farklı türde bal üretildiğini ve merkez ilçelerde ise sadece sedir balı üretildiğini açıkladı.
Eskişehir’in genel olarak soğuk bir iklime sahip olduğundan bahseden Yiğit, arıların bahar aylarına kadar geliştirilmesi gerektiğini vurguladı. Arıların mevsim değişikliklerine uyum sağlayabildiğini ancak kış ve yaz dengesizliğinin ömürlerini kısaltabileceğini belirtti. Bu durumun bal üretimini olumsuz etkileyebileceğine dikkat çekti.
Yiğit, kısalan arı ömrünün bal üretimini nasıl etkileyeceğine dair şu ifadeleri kullandı: “Kışın olması gerekiyor. Bu sene kış olmadı ve arılar sürekli çalıştı. Normalde kış günlerinde arılar dinlenir ve ömürlerini uzatır. Ancak bu sene sıcaklıkların yüksek olması nedeniyle arılar yaz günlerindeymiş gibi çalıştılar ve tükettikleri bal ve polenler nedeniyle ömürleri kısaldı. Bu durum arı kayıplarının yaşanmasına yol açabilir.”
Yiğit, mevcut koşullara rağmen arıların şurup ve ek takviyelerle bahara hazırlanabileceğini belirtti. Arıcılık faaliyetlerinin yaz ve kış mevsimlerinde dengeye oturtulması gerektiğini söyledi ve bu konuda arıcıları uyardı. Sonuç olarak, Eskişehir’deki arıcılık ve bal üretimi faaliyetlerinin değişen hava koşullarından etkilendiği ve arıların kısalan ömürleri nedeniyle bal üretiminde sorunlar yaşanabileceği ortaya çıktı. Bu konuda yapılabilecek önlemler alınarak arıların korunması ve bal üretiminin sürdürülebilirliği sağlanabilir.