Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Dilruba Kayserilioğlu’nun tutuklanması hakkında yaptığı açıklamada kamuoyunu etkileyebilecek açıklamalardan kaçınması gerektiğini vurguladı. Olaylara ve tutuklamalara tepki gösteren insanların sosyal medyada ortaya çıkan infiallere dikkat çeken Tunç, cezaevlerindeki tutuklu ve hükümlü oranının düştüğünü belirtti. Tutuklama kararlarına yargının ve hakimin karar verdiğini, eğer bu kararlara itiraz edilebileceğini söyledi.
Sokak röportajlarının yasaklanmasına karşı çıkan Tunç, sokak röportajlarının suç teşkil eden durumlar dışında serbest olması gerektiğini savundu. Dilan Polat’ın tahliyesine yönelik eleştirilere yanıt veren Tunç, savcıların soruşturmayı titizlikle yürüttüğünü belirtti. MASAK raporları ve yargı kararları doğrultusunda tutuklama ve tahliye kararlarının verildiğini ifade etti. Suçluların dosya kapsamına göre yargılandığını ve yargının işlemesi gerektiğini vurguladı.
Bireysel silahlanma konusunda adımlar atılması gerektiğini belirten Tunç, ruhsatsız silahların cezalarının artırılması ve sıkı denetimlerin yapılması gerektiğini söyledi. Instagram’ın Türkiye’deki katalog suçlarına uygun davranması gerektiğini vurgulayan Tunç, terör propagandası ve çocuk istismarı gibi durumlar söz konusu olduğunda sosyal medya platformlarının yargı kararlarına uyması gerektiğini ifade etti. Aksi takdirde çeşitli cezalar uygulanacağını belirtti.
Tunç, sosyal medya şirketlerinin Türk yasalarına saygı göstermesi gerektiğini dile getirdi. Mahkeme kararları çerçevesinde hareket etmeyen sosyal medya platformlarının kademeli cezalara maruz kalabileceğini ifade etti. Milyonlarca insanın kullandığı sosyal medya platformlarının kapatılmasının istenmeyeceğini belirtti. Sonuç olarak Yılmaz Tunç, adalet sistemi, suçların yargılanması, sosyal medya platformları ve bireysel silahlanma konularında yapılması gereken adımları ve önlemleri açıkladı.