Milli gururumuz Yusuf Dikeç, annesiyle beraber olduğu bir fotoğrafı sosyal medya hesaplarından paylaştı. Ancak fotoğrafta annesinin başörtülü olması bazı kişilerin tepkisini çekti. Dikeç, yaşanan olayların ardından sabah.com.tr’ye konuşarak Avrupa’ya karşı sürekli üstünlük iddiasında bulunan zihniyete karşı isyanını dile getirdi. Dikeç, Türkiye’nin kendi ayak izlerini bırakması gerektiğini ve diğer ülkelerin onları takip etmesi gerektiğini belirtti. Ayrıca, Mustafa Kemal Atatürk’ün annesi Zübeyde Hanım’ı hatırlatarak dikkat çeken bir şekilde ifadeler kullandı.
Paris Olimpiyatları sonrası dünyada en çok konuşulan isimlerden biri haline gelen Yusuf Dikeç, annesiyle çekilmiş bir fotoğrafı “En Kıymetlim” notuyla paylaştı. Ancak annesinin başörtülü olması bazı insanların rahatsız olmasına neden oldu ve çeşitli hakaretler aldı. Bu hakaretler arasında, Türkiye’nin Avrupa’ya küçük düştüğü ve dünyaya rezil olduğu gibi ifadeler yer aldı.
Yusuf Dikeç, annesine yapılan çirkin yorumlara sessiz kalmayarak sabah.com.tr’ye konuştu. Dikeç, Türk gençlerinin annelerine ve vatanlarına olan sevgisini koruması gerektiğini vurgulayarak, anne sevgisi olmayan birinin ülkesini de sevemeyeceğini belirtti. Ayrıca, annesiyle çekilmiş fotoğrafa gelen “Avrupa’ya rezil olduk” yorumunu da değerlendirdi ve Türkiye’nin kendi ayak izlerini bırakması gerektiğini, başkalarını taklit etmeye ihtiyaç duymadığını dile getirdi.
Yusuf Dikeç, annesinin başörtülü olmasından dolayı hedefe konulmasına farklı bir şekilde yanıt verdi. Atatürk’ün annesi Zübeyde Hanım’ı örnek göstererek, kendi annesinin de saygı görmesi gerektiğini ifade etti. Dikeç, bu tür zihniyete boyun eğmeyeceklerini ve ülkelerinin daha güzel işler başaracağını belirtti.
Sonuç olarak, Yusuf Dikeç’in annesiyle birlikte çekilmiş fotoğrafının tartışmalara neden olması üzerine yapılan çirkin yorumlara sessiz kalmayarak, Türk gençlerine ve ülkesine olan sevgiyi vurgulayan açıklamaları dikkat çekici oldu. Dikeç, Türkiye’nin kendi kimliğini koruması gerektiğini ve diğer ülkeleri taklit etmek yerine kendi ayakları üzerinde durması gerektiğini net bir şekilde belirtti.