Türkiye, Belçika’nın başkenti Brüksel’de düzenlenecek AB Gayriresmi Dışişleri Bakanları Toplantısı’na 29 Ağustos tarihinde katılacak. AB’nin daveti üzerine Türkiye’yi Dışişleri Bakanı Hakan Fidan temsil edecek. Toplantı, AB dışişleri bakanlarının serbestçe görüş alışverişinde bulunabilecekleri gayriresmi bir ortam oluşturmayı amaçlamaktadır.
Bu toplantı, Türkiye ile AB arasındaki ilişkilerin canlandırılmasına yönelik bir diyalog arayışı olarak değerlendirilmektedir. Ayrıca, AB Dış İlişkiler Konseyi’nin 15 Temmuz 2019 tarihli kararlarının revize edilmesine ve kurumsal diyalog kanallarının açılmasına olanak sağlaması beklenmektedir. Toplantıda, Türkiye’nin AB üyelik süreci, yakın çevredeki gelişmeler, uluslararası dönüşümler ve özellikle Kıbrıs konusu gibi konular ele alınacaktır.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, toplantı sırasında Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı Josep Borrell, AB Komiseri Oliver Varhelyi ve AB üyesi ülkelerin dışişleri bakanları ile bir araya gelerek Türkiye-AB ilişkilerini değerlendirecek. Ayrıca, Ukrayna, Orta Doğu, Güney Kafkasya ve Orta Asya’daki bölgesel ve uluslararası gelişmeler hakkında görüş alışverişinde bulunulacaktır. Toplantıda, ilişkilerin sürdürülebilir ve öngörülebilir şekilde güçlendirilmesi için gerekli adımların atılması ve Gümrük Birliği’nin modernizasyonunun önemi vurgulanacaktır.
Özellikle vize konusu, toplantıda dikkate alınacak konuların başında gelmektedir. AB ile Türkiye arasındaki ticari, kültürel ve insani bağların devamı için vize süreçlerinde yaşanan sorunların çözülmesine yönelik adımlar atılması gerektiği belirtilecektir. Dışişleri Bakanı Fidan’ın, Brüksel ziyareti sırasında Yunanistan Dışişleri Bakanı Yorgos Yerapetritis ile de bir görüşme gerçekleştirmesi beklenmektedir.
Sonuç olarak, Türkiye’nin Brüksel’deki AB Gayriresmi Dışişleri Bakanları Toplantısı’na katılması, Türkiye-AB ilişkilerinin geleceği ve ortak çıkarlar doğrultusunda atılacak adımlar açısından önemli bir fırsat sunmaktadır. Bu toplantıda alınacak kararlar ve yapılacak görüşmeler, hem Türkiye hem de AB’nin gelecekteki ilişkilerini şekillendirebilecek niteliktedir.