İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından Beyazıt Meydanı’nda düzenlenen etkinlikte çocuklar, resim boyama ve ok atma gibi aktiviteler yaparken, velilere de okul öncesi eğitimin önemine dair bilgilendirmeler yapıldı. Etkinliğe, İstanbul’daki okul öncesi eğitim kurumlarından ve bu kurumların öğrenci ve velilerinden oluşan kalabalık bir katılım sağlandı. Katılımcılar arasında önemli isimlerden biri de Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Ömer Faruk Yelkenci’ydi. Yelkenci, konuşmasında okul öncesi eğitimin, eğitim sürecindeki en temel aşama olduğunu vurgulayarak çocukların gelişimlerine katkı sağlayan bu dönemin önemine dikkat çekti. Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli adı verilen yeni eğitim modelinde de okul öncesi eğitimin ayrı bir öneme sahip olduğuna değinildi.
Yelkenci’nin açıklamalarına göre, Türkiye genelindeki tüm illerde benzer etkinlikler düzenlenerek okul öncesine yönelik farkındalığın artırılması hedefleniyor. Milli Eğitim Bakanlığı, 0-6 yaş aralığındaki çocukların sosyal ve iletişim becerilerini geliştirmek amacıyla bu tür etkinliklere önem veriyor. Eğitimde dikey ve yatay bütünlüğü sağlayan bir program hazırlayan Bakanlık, okul öncesinin artık eğitim müfredatının ayrılmaz bir parçası olduğunu belirtiyor. Bu sayede çocukların sosyal etkileşimleri artırılarak yaşıtlarıyla daha iyi iletişim kurmaları hedefleniyor.
İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Murat Mücahit Yentür ise yaklaşan yeni eğitim öğretim yılıyla ilgili önemli bilgiler verdi. Yentür, 9 Eylül tarihinde başlayacak olan yeni dönemde İstanbul’da yaklaşık 250 bin ilkokul birinci sınıf öğrencisinin eğitim göreceğini açıkladı. Aynı zamanda Yentür, 0-6 yaş arası her çocuğun en az bir yıl okul öncesi eğitim almasının büyük önem taşıdığını vurgulayarak bu sürecin çocukların ileriki eğitim hayatlarına olumlu etkileri olacağını belirtti.
İstanbul’da gerçekleşen bu etkinlik, okul öncesi eğitimin toplumun her kesimi tarafından benimsenmesi ve desteklenmesi gerekliliğini bir kez daha gözler önüne serdi. Eğitimde erken yaş dönemine verilen önem, çocukların kaliteli ve sağlıklı bir eğitim hayatına başlamalarını sağlayarak toplumun geleceği için büyük önem taşıyor. Bu tür etkinliklerin devam ederek diğer illere de yayılması, okul öncesi eğitimin ülke genelinde daha fazla çocuğa ulaşmasını sağlayarak eğitimdeki fırsat eşitsizliğini azaltabilir. Bu sayede toplumun eğitim seviyesi ve refahı artarken, geleceğe umutla bakacak yeni nesiller yetiştirilebilir.