Libya’da, Bingazi’de bulunan Temsilciler Meclisi ve Trablus’taki Yüksek Devlet Konseyi, Birleşmiş Milletler’in Libya’daki Destek Misyonu’nun düzenlediği müzakereler sonucunda ortak bir bildiri imzaladı. Bu bildiriyle birlikte iki yönetim, ülkenin petrol gelirlerini idare etme yetkisine sahip Libya Merkez Bankası başkanını ve yönetim kurulunu birlikte belirleme kararı aldı. Bu adım, petrol gelirlerinin azalmasına neden olan krizi sonlandırabilir.
Libya, 2011 yılındaki NATO destekli ayaklanma sonrasında karmaşa ve bölünmüşlükle karşı karşıya kaldı. Ülke, 2014 yılında doğu ve batı olmak üzere iki ayrı yönetim tarafından kontrol edilmeye başlandı. 2020 yılında varılan ateşkes ile askeri çatışmalar durdurulsa da, iki yönetimin birleşme çabaları başarılı olmadı. Doğudaki Temsilciler Meclisi ve batıdaki Yüksek Devlet Konseyi, uluslararası alanda tanındığı 2015 yılında bir anlaşma yapmıştı.
Merkez bankası krizi, Trablus’taki Başkanlık Konseyi’nin merkez bankası başkanı Sadiq al-Kabir’i görevden almasıyla başladı. Doğudaki yönetim, Kabir’in görevden alınma kararının geri alınmasını talep etti ve aksi takdirde tüm petrol üretimini durduracaklarını açıkladı. Bu durum, ülkenin ekonomisi ve devlet çalışanlarının maaşları için büyük bir risk oluşturdu.
Temsilciler Meclisi ve Yüksek Devlet Konseyi, 30 gün içinde yeni merkez bankası başkanını ve yönetim kurulunu atamak için anlaştı. Her iki yasama organı da 9 Eylül’e kadar müzakerelerine devam edecekler. Bu anlaşma, Libya’nın petrol gelirlerinin etkin bir şekilde idare edilmesini ve ülke ekonomisinin yeniden canlanmasını sağlayabilir.
Libya, uzun yıllardır süren siyasi bölünmüşlüğünü sona erdirme yolunda önemli bir adım attı. Birlikte belirlenecek olan yeni merkez bankası başkanı, ülkenin ekonomik istikrarı ve halkının refahı için kritik bir rol oynayacak. Temsilciler Meclisi ve Yüksek Devlet Konseyi arasındaki işbirliği, ülkenin birlik ve beraberlik içinde ilerlemesine yardımcı olabilir.
