Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2024 yılı Ağustos ayı enflasyon rakamlarını açıkladı. Tüketici Fiyat Endeksi’ndeki (2003=100) değişim, bir önceki aya göre yüzde 2,47, bir önceki yılın aralık ayına göre yüzde 31,94, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 51,97 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 64,91 olarak gerçekleşti. Ekonomistlerin beklentileri, aylık yüzde 2,64 ve yıllık yüzde 52,2 seviyesindeydi, ancak enflasyon bu tahminlerin biraz altında gerçekleşti.
Temmuz ayında enflasyonun aylık yüzde 1,64, yıllık yüzde 61,78 olarak açıklandığı hatırlatıldı. İstanbul Ticaret Odası (İTO) ise ağustosta aylık enflasyonu yüzde 1,73, yıllık enflasyonu yüzde 61,57 olarak hesaplamıştı. ENAG verilerine göre ise ağustosta enflasyon aylık bazda yüzde 3,47, yıllık bazda ise yüzde 90,35 arttı.
Ekonomi ve Finans Danışmanı Emre Şirin, SÖZCÜ TV’de enflasyon verilerini değerlendirirken, enflasyonun gerçek anlamda düşse bile daha önce yanlış açıklamalar nedeniyle vatandaşın alım gücünün düşmeye devam edeceğini belirtti. TÜİK verilerine göre enflasyonda eğitim grubunda yüzde 120,81 ile en yüksek artış yaşandı. Vergi uzmanları, kırtasiye ürünlerinde yüzde 10 KDV vergisi olduğunu vurgulayarak, zorunlu ihtiyaçlardaki KDV’nin sıfırlanması gerektiğini savundu.
Tüketim eğilimlerine değinen vergi uzmanları, asgari ücret alan ve sıkıntılı bir gelire sahip olan vatandaşların büyük bir kısmını kiraya, geri kalanını ise gıda ve eğitim masraflarına harcadığını ifade etti. Hissedilen enflasyonun ölçülen enflasyondan farklı olduğunu belirten uzmanlar, dar gelirli vatandaşların gelirinin artmadığını ve ödedikleri vergilerin arttığını vurguladılar.
Bingöl, 3 Kasım’da açıklanacak ekim enflasyonunun ardından yeniden değerleme oranının belirleneceğine dikkat çekerek, Eylül ve Ekim aylarında Üretici Fiyat Endeksi’nin (ÜFE) yüzde 2 artsa bile 2025 yılı vergi harç ve cezalarında muhtemel yüzde 44,5-45 arasında bir artış olacağını öngördü. Bu durumun vatandaşlar üzerindeki ek yükü artırabileceğine dikkat çekti. TÜİK verilerine göre enflasyondaki artışın sürekli olarak değerlendirilmesi ve vatandaşların alım gücünün korunmasına yönelik adımların atılması gerektiği belirtildi.