Çin, yabancı yatırımcılara hastane işletmeciliği ve biyoteknoloji alanlarında faaliyet gösterme izni vereceğini duyurdu. Çin Ticaret Bakanlığı, Ulusal Sağlık Komisyonu ve Ulusal Sağlık Ürünleri İdaresi tarafından yapılan açıklamaya göre, yabancı yatırımcılar Pekin, Tiencin, Şanghay, Nancing, Sucou, Fucou, Guangcou ve Şıncın şehirlerinde, ayrıca Haynan eyaletinde hastane işletmeleri kurabilecekler. Ayrıca, yabancı yatırımcılar Pekin, Şanghay, Guangdong ve Haynan bölgelerinde biyoteknoloji sektöründe faaliyetlerde bulunabilecekler.
Öte yandan, Çin Ticaret Bakanlığı ile Ulusal Kalkınma ve Reform Komisyonu, yabancı sermaye yatırımlarının yasaklandığı sektörleri içeren “negatif liste”nin güncellenmiş halini yayımladı. Yeni liste ile birlikte, imalat sektöründeki tüm kısıtlamalar kaldırıldı ve kısıtlama uygulanan sektör sayısı 29’a indirildi. Bunun yanı sıra, serbest ticaret pilot bölgelerinde bulut bilişim, internet veri merkezleri, içerik iletim ağları ve internet servis sağlayıcıları gibi alanlarda yabancı sermaye kısıtlamaları da kaldırıldı.
Çin hükümeti, doğrudan yabancı yatırımlardaki düşüşü engellemek amacıyla sektörlerin dışa açılmasını teşvik ediyor. Özellikle Covid-19 pandemisinin etkilerinin devam ettiği bir dönemde, ABD ve Avrupa ülkelerinin ekonomik politikalarındaki değişikliklerin yarattığı belirsizlikler nedeniyle yabancı yatırımların azaldığı gözlemleniyor. 2023 yılında yaşanan düşüşün ardından, 2024 yılının ilk 7 ayında da yabancı yatırımlardaki azalış devam etti. Çin Ticaret Bakanlığı verilerine göre, Ocak-Temmuz 2024 döneminde doğrudan yabancı yatırımlar 539,5 milyar yuan (76,1 milyar dolar) düzeyinde gerçekleşti ve bir önceki yılın aynı dönemine göre %30 azaldı.
Çin hükümetinin yabancı yatırımları teşvik etmek için aldığı adımların, ülkenin ekonomisini dışa açma ve yabancı yatırımcıları çekme stratejisinin bir parçası olduğu görülüyor. Bu yeni politikalar sayesinde, Çin’in sağlık, biyoteknoloji ve diğer sektörlerinde yabancı yatırımcıların faaliyet gösterme imkanları genişleyecek ve ülke ekonomisi uluslararası alanda rekabet gücünü koruyabilecektir.