Hamas Hareketi, İsrail’e karşı başlatılan “Aksa Tufanı” saldırılarının Filistin halkının toprağını savunma sürecinin bir devamı olduğunu belirtti. Hamas, 30 Mart’ta kutlanan “Toprak Günü” münasebetiyle Telegram sayfasından yazılı açıklama yaptı. Toprak Günü’nün, ebediyen milli bir sembol ve Filistin halkının tarihindeki mücadelede şerefli bir dönüm noktası olacağı vurgulanan açıklamada, özgürlük, geri dönüş hakkı ve meşru haklar yeniden alınana kadar mücadelenin devam edeceği kaydedildi. Hamas, işgalcilere karşı direniş ateşini sürdüreceğini ve kapsamlı bir özgürlük gerçekleşmeden direniş ateşinin sönmeyeceğini belirtti.
Hamas’ın açıklamasında, Filistin halkının toprağını savunma sürecinin devamı olarak Aksa Tufanı’nın önemine vurgu yapıldı. İşgale ve faşist hükümetine karşı direniş ateşini yakmayı sürdüren halkın kararlılığı ve fedakarlığına dikkat çekildi. Filistin toprağının özgürleştirilmesi için Kudüs ve Mescid-i Aksa’nın Siyonist düşmanla mücadelesinin merkezde olduğu ifade edildi. Bu mücadelenin ancak milli birliğin güçlendirilmesi ve kapsamlı bir direniş tercihinin kökleştirilmesiyle olabileceği belirtildi. Hamas, başkenti Kudüs olan Filistin devletinin kuruluşunun Filistin halkının sorumluluğu olmadığını, aynı zamanda tüm İslam ümmeti ve Arap dünyasının, dünyanın bütün özgür insanlarının omuzlarında tarihi bir sorumluluk olduğunu vurguladı.
Hamas, Gazze Şeridi’ne yönelik savaşın durdurulması için Filistin halkıyla dayanışmanın ve desteğin artırılması çağrısında bulundu. İsrail’in 30 Mart 1976’da Celile bölgesinde Filistinlilere ait binlerce dönüm araziye el koyması sonucu başlayan toprak ve vatan konusunda Filistinlilerin gösterdiği direnişin simgesi olan Toprak Günü, Filistinlilerin süregelen mücadelesine atıfta bulundu. Bu olay, İsrail ile Filistin arasındaki çatışmanın kökenlerinden biri olarak kabul ediliyor.
Hamas’ın açıklaması, Filistin halkının toprağını savunma sürecinin devamında direnişin önemine vurgu yapmıştır. Aksa Tufanı’nın işgalcilere karşı direniş ateşini sürdürmenin bir parçası olduğu belirtilirken, Filistin halkının özgürlük ve meşru haklarını yeniden alana kadar mücadelenin devam edeceği ifade edilmiştir. Hamas, Kudüs ve Mescid-i Aksa’nın özgürleştirilmesi için tüm İslam ümmeti ve Arap dünyasının desteğinin önemine dikkat çekmiş, aynı zamanda İsrail’e baskı yapılması çağrısında bulunmuştur. Toprak Günü’nün simgesel önemi ve İsrail ile Filistin arasındaki çatışmada toprak ve vatan konusunun merkezi rolü vurgulanmıştır.