Kıdem tazminatı, işçilerin işlerinden ayrıldıklarında alacakları bir ödeme şeklidir. Bu ödeme, çalışanın hizmet süresine bağlı olarak işveren tarafından yapılır. Son dönemlerde, Orta Vadeli Program’da (OVP) yer alan Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi (TES) tartışmaları kıdem tazminatını da etkilemeye başladı.
OVP’ye göre Otomatik Katılım Sistemi’nin ikinci basamak emeklilik sistemi olan TES’in kurulması planlanmaktadır. Bu sistemle birlikte kıdem tazminatının da düzenleneceği belirtilmektedir. Yeni sistemle birlikte kıdem tazminatı, işçilerin emeklilik döneminde aylık olarak alacakları bir şekle dönüşebilir.
Ancak, bu durumda işçilerin kıdem tazminatı hakkından vazgeçmesi ve düşük prim oranları nedeniyle daha az ödeme alması riski bulunmaktadır. Bu durum, işçilerin lehine gibi görünen bir durum gibi gösterilse de aslında işçilerin hak kaybına yol açabilir. Prof. Dr. Aziz Çelik de bu durumu “Kıdem tazminatına Çökme Planı” olarak nitelendirmiştir.
Çelik, TES’in kıdem tazminatını tehlikeye sokabileceğini belirtirken, ikinci bir emekli aylığı gibi sunulan bu modelin aslında sosyal güvenlik sisteminin zarar görmesine neden olabileceği üzerinde durmuştur. Ayrıca, öngörülen prim kesintileri ile ikinci bir emekli aylığı almanın mümkün olmadığını ve kıdem tazminatının aylık harçlığa dönüşebileceğini vurgulamıştır.
Hükümetin kıdem tazminatını tasfiye etme ve düşük emekli aylıklarına verilen tepkileri azaltma planı içerisinde olduğunu belirten Çelik, bu durumun işçilere olumsuz etkileri olabileceğini ifade etmiştir. Bu nedenle, TES’in hayata geçirilmesi durumunda işçilerin durumlarını dikkatlice değerlendirmeleri ve haklarını korumak adına gerekli adımları atmaları önemlidir.
Sonuç olarak, kıdem tazminatının geleceği belirsizliğini korurken, işçilerin haklarını korumak ve sosyal güvenlik sistemini güçlendirmek için dikkatli adımlar atılması gerekmektedir. TES’in hayata geçirilmesi durumunda, işçilerin kıdem tazminatı haklarına nasıl etki edeceği yakından takip edilmelidir.