İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırıları devam ederken, dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) yaralıların rehabilitasyon ihtiyacına dikkat çeken bir rapor yayınladı. 7 Ekim’den bu yana süren saldırılar neticesinde Gazze’de ciddi yıkımların yaşandığı belirtildi. Bu saldırılardan etkilenen yaralılar, tedavi bulmakta zorluk çeker hale geldi. DSÖ’nün raporunda, Gazze’de yaralananların en az dörtte birinin (yaklaşık 22,500 kişi) hayatlarını değiştirecek türden yaralanmalarla karşı karşıya olduğuna vurgu yapıldı.
Raporda, özellikle 13,455 ile 17,550 arasında değişen sayıda ciddi uzuv yaralanmalarına maruz kalanların rehabilitasyon hizmetlerine en çok ihtiyaç duyan grup olduğu belirtildi. Gazze’de 3,105 ile 4,050 arasında uzuv amputasyonu vakası yaşandığı rapora yansıdı. Bununla birlikte, omurilik yaralanmaları, travmatik beyin yaralanmaları ve büyük yanık yaralanmalarındaki artışlar, binlerce kadın ve çocuğu etkileyen hayat değiştiren yaralanmaların sayısını arttırdı.
Gazze’deki sağlık sistemi de ciddi şekilde zarar gördü. 36 hastaneden sadece 17’sinin kısmen işlevsel olduğu belirtilirken, temel sağlık hizmetlerine erişimin zorlaştığı raporda vurgulandı. Gazze’nin tek uzuv rekonstrüksiyon ve rehabilitasyon merkezinin eksik malzeme ve uzman sağlık çalışanlarının güvenlik endişeleri sebebiyle işlevsiz hale geldiği ve daha sonra bir baskın sonucu hasar gördüğü rapora yansıdı.
DSÖ’nün Filistin Temsilcisi Rik Peeperkorn’a göre, hastaların ihtiyaç duyduğu bakımı alamaması hayatlarını riske atıyor. Akut rehabilitasyon hizmetlerinin aksaması ve özel bakım eksikliği gibi faktörler, hastaların durumunu daha da zorlaştırıyor. Gazze’deki on binlerce Filistinlinin sadece mevcut kronik rahatsızlıkları değil, aynı zamanda bu çatışma sonrası ortaya çıkan sorunlarla da mücadele ettiği belirtiliyor.
Sonuç olarak, Gazze’deki sağlık altyapısının ve halkın sağlığının ciddi şekilde zarar gördüğü belirtilen rapor, bölgeye acil ve uzun vadeli destek sağlanması gerekliliğine vurgu yapıyor. Bu destek olmadan, yaralıların rehabilitasyon ihtiyaçlarının karşılanamayacağı ve bu durumun hastaların hayatlarını riske atabileceği uyarısında bulunuyor.