Son günlerde Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından huzurevi ücretlerine yapılan yüzde 400’e yakın zam, büyük bir tepkiye neden oldu. Emeklilerin ve dar gelirli vatandaşların öfkesi karşısında Bakanlık, zam oranını en az yarı oranında azaltmayı planlıyor. Kamuya ait huzurevlerinde tek kişilik oda ücreti 3 bin 551 TL iken, bu ücret 10 bin 652 liraya yükseltildi. Aynı şekilde, iki kişilik oda ücreti de yüzde 360 artışla 4 bin 834 liradan 17 bin 336 liraya çıkarıldı. Bu zam kararıyla ilgili olarak CHP Genel Başkan Yardımcısı Aylin Nazlıaka, Aile Sosyal Politikalar Bakanı Mahinur Göktaş’a geri adım atılması çağrısında bulundu.
Nazlıaka yapmış olduğu açıklamada, bu fahiş zamların tümüyle iptal edilmesi gerektiğini belirterek, emeklilerin ve dar gelirli vatandaşların maddi olarak zor duruma düşmesine neden olan bu durumdan tamamen vazgeçilmesini istedi. Ayrıca, bu zamların huzurevlerindeki huzuru bozduğunu vurgulayarak, tamamen geri çekilmesi gerektiğini ifade etti. Bakanlık tarafından yapılan açıklamada, zam oranlarının değerlendirildikten sonra yeniden belirleneceği bilgisi verildi.
Huzurevi zamlarına karşı tepkiler giderek artarken, halkın sesi duyulmaya başladı ve Bakanlık bu konuda geri adım atmaya hazırlanıyor. Belirlenen ücretlerin yüksekliği nedeniyle pek çok insanın mağdur olduğu bir gerçek. Bu durumun düzeltilmesi için yapılacak düzenlemelerin bir an önce hayata geçirilmesi bekleniyor. Emekliler ve dar gelirli vatandaşlar, zaten zor geçinen kesimler oldukları için, yapılan zamların kendilerini daha da zor durumda bıraktığını dile getiriyorlar.
Birçok kişi, huzurevi ücretlerine yapılan zammın adaletsiz olduğunu ve oranların makul seviyelere çekilmesi gerektiğini savunuyor. Huzurevi ücretlerinin artışından kaygı duyan vatandaşlar, bu konuda yapılan düzenlemelerin kendileri için daha uygun hale getirilmesini istiyorlar. Bakanlığın aldığı geri adım kararının ardından yeni ücretlerin belirlenmesi ve vatandaşların bu konuda bilgilendirilmesi bekleniyor. Bu sürecin sonucunda, vatandaşların mağduriyetinin giderilmesi ve adaletli bir çözüm bulunması önem taşımaktadır.
