Son zamanlarda Merkez Bankası’nın para politikasındaki gevşemeyle birlikte kredi faizlerinde belirgin bir düşüş yaşanmaktadır. Özellikle ihtiyaç kredilerinde faiz oranları son 2 ay içerisinde %6.25 oranında azalarak 6 ayın en düşük seviyesine gerilemiştir.
Uzmanlara göre, likiditenin fazla olması ve yabancı sermaye girişleri kredi faizlerindeki düşüşü tetikleyen ana etkenler arasında yer almaktadır. Merkez Bankası’nın politikaları sayesinde cari açık azalırken, döviz rezervleri rekor seviyelere ulaşmıştır. Bu durum, bankaların elindeki likiditeyi artırarak kredi faizlerini düşürmüştür.
Mali Müşavir ve Ekonomist Muhammet Bayram’a göre, şu anda 100 bin TL tutarında 18 ay vadeli bir ihtiyaç kredisi için vade sonunda toplam ödeme yaklaşık 180 bin TL olacaktır. Faizlerin düşük olması, vatandaşların daha önceki dönemlere göre uygun faiz oranlarıyla kredi kullanabileceklerine işaret etmektedir.
Uzmanlar, kredi faizlerindeki düşüş trendinin devam edeceğini öngörmektedir. Ayrıca Federal Rezerv’in faiz indirimine başlamasıyla birlikte Türkiye’ye daha fazla yabancı sermaye girişi beklenmektedir. Bu durum, kredi faizlerinin daha da düşmesine neden olabilir.
Kredi kullanmayı planlayan vatandaşlar için uzmanların tavsiyesi, faizlerin daha da düşmesini beklemeleri yönündedir. Özellikle uzun vadeli kredilerde faiz farkının önemli bir maliyet oluşturduğu göz önünde bulundurulmalıdır. Bu nedenle, faizlerin daha da düşmesini beklemek, vatandaşların bütçelerini korumalarına yardımcı olabilir.
Kredi kullanımının artması enflasyonu yükseltebilecek bir etken olabilir. Ancak Merkez Bankası’nın izleyeceği politikalarla bu durum kontrol altına alınabilir. Uzmanlar, kredi faizlerindeki düşüşün enflasyonu artırmadan ekonomik büyümeye katkı sağlayabileceğini belirtmektedir.
