Türk futbolunda Anadolu takımları ile Fenerbahçe, Beşiktaş ve Galatasaray arasındaki makasın giderek açıldığı görülmektedir. Geçmişte Anadolu takımlarının büyük rakiplerine karşı gösterdikleri mücadele ve sahadaki savaşçı ruhlarıyla gündem ve manşetlerde yer aldıkları bilinmektedir. Ancak günümüzde ekonomik olarak büyük bir uçurumun oluştuğu ve Anadolu takımlarının geçmişteki performanslarını sergileyemedikleri gözlemlenmektedir. Bu durumun temel nedeni ekonomik faktörlerdir. G.Saray, Beşiktaş ve Fenerbahçe’nin toplam değerinin 655 milyon Euro olduğu, yani 25 milyar TL’ye denk geldiği belirtilmektedir. Bu duruma karşın dünya yıldızlarına yüksek ücretler ödeyen diğer büyük kulüpler ile Anadolu kulüpleri arasındaki ekonomik farkın giderek arttığı görülmektedir.
Süper Lig’de transfer yasağı bulunan dört-beş takımın olduğu bilgisi paylaşılmaktadır. Ligdeki maçlarda G.Saray’ın farklı sonuçlar alırken, Fenerbahçe’nin kazançlı çıktığı ve Beşiktaş’ın da benzer şekilde performans sergilediği ifade edilmektedir. Anadolu takımlarının da puan kayıpları yaşadığı belirtilirken büyük takımların saha içindeki üstünlüğün sürdüğü ve hocaların rakiplerinin gücünden bahsettikleri aktarılmaktadır.
Özellikle Avrupa’da Anadolu takımlarının daha önceden olduğu gibi başarılı olamadıkları, büyük Türk takımlarının da zorlanıp sıkıntı yaşadıkları belirtilmektedir. Şampiyonlar Ligi’nde Türkiye’den bir takımın yer almadığına işaret edilirken, bu durumun eleştiriye değer olduğu vurgulanır. Kulüplerin sürekli para harcaması yerine daha önceki başarılarını hatırlatılarak transferlerin gerekliliği sorgulanmaktadır.
Kulüpler Birliği’nin günümüzdeki rolü ve işlevsizliği eleştirilmektedir. Anadolu takımlarının ekonomik durumuna ilişkin herhangi bir proje veya vizyonun olmadığı belirtilirken, kulüplerin sadece para üzerinden bir araya geldiği ve marka oluşturmaya odaklandıkları ifade edilmektedir. Türk futbolunda Anadolu kulüpleri ile büyük takımlar arasındaki uçurumun giderek büyüdüğü ve bu durumun sorgulanması gerektiği vurgulanmaktadır.