Ünlü bir giyim markasının Kilis’teki mağazasında reyon isimlerinin Türkçe’nin yanı sıra Arapça olarak yazılması, vatandaşların tepkisine yol açtı. Türkiye’nin 81 ilinde ve yurt dışında mağazaları bulunan hazır giyim zinciri, Kilis’teki mağazasında reyon isimlerini Türkçe’nin yanında Arapça olarak da yazdı. Bu uygulama, sosyal medyada kısa sürede büyük yankı uyandırdı.
Kilis’teki mağazasında reyonlara yerleştirilen Arapça yazılar, sosyal medya kullanıcılarının tepkisini çekti. Türkçe ibarelerin yanı sıra Arapça ifadelerin de kullanılması, markaya yönelik eleştirileri artırdı. Markanın bu hamlesi üzerine sosyal medyada tepkiler çığ gibi büyüdü. Vatandaşlar, reyonlarda Arapça ibareler kullanılmasına karşı çıkarak, LC Waikiki için boykot çağrısı yaptı.
Sosyal medyada boykot çağrılarına rağmen marka henüz resmi bir açıklama yapmadı. Ancak, tepkiler karşısında nasıl bir adım atacakları merak konusu oldu. Markanın Kilis’teki mağazasındaki reyonlarda Türkçe ve Arapça ibareleri kullanarak neden böyle bir tercihte bulunduğuna dair net bir açıklama bekleniyor.
Bu durum, Türkiye’nin kültürel yapısı ve hassasiyetleri göz önüne alındığında daha da büyük bir önem kazanıyor. Özellikle son yıllarda ülke genelinde yükselen milliyetçi duygular ve Türkçe’nin korunması konusundaki hassasiyet, markanın bu tercihinin daha da sorgulanmasına neden oluyor.
Giyim sektöründe sıkça rastlanılan markalar arasında yer alan LC Waikiki’nin bu kararı, tüketiciler arasında geniş bir tartışma ve tepki yaratmış durumda. Özellikle Kilis’teki mağazadaki bu uygulama, markanın itibarını ve müşteri sadakatini olumsuz etkileyebilecek bir potansiyele sahip.
Sonuç olarak, LC Waikiki’nin Kilis’teki mağazasında reyonlarda Türkçe’nin yanı sıra Arapça ibareler kullanması, sosyal medyada geniş yankı uyandırdı ve vatandaşlar arasında markaya karşı tepkilere yol açtı. Markanın bu kararı hakkında yapacağı resmi açıklama merakla beklenirken, tüketiciler arasındaki tartışma devam etmekte. Türkiye’nin kültürel yapısı ve milliyetçi duygular göz önüne alındığında, markanın aldığı bu kararın toplumsal hassasiyetleri nasıl etkileyeceği önemli bir konu olarak karşımıza çıkıyor.
