Olay, Karadağlı’nın açıklamalarına sosyal medyada eleştiri getiren Alacacı’nın destek mesajıyla başladı. Alacacı, paylaşımı sonrasında Özel Kalem Müdürü Ali Ceyhan tarafından Devlet Tiyatroları’na görüşmeye çağrıldı. Ancak bu görüşme Alacacı için kabus dolu bir deneyime dönüştü. Görüşme sırasında Alacacı’nın telefonu alınarak üç saat boyunca odada tutulduğu ve Karadağlı’nın danışmanı Görkem Ali Kaya tarafından uyarıldığı iddia edildi. Kaya’nın Alacacı’dan özür dilemesini istediği fakat Alacacı’nın bu talebi reddettiği belirtildi. Ayrıca Alacacı’nın suçlamalarla karşı karşıya kaldığı ve hakkında ciddi iddiaların olduğu ifade edildi.
Alacacı, yaşanan bu olayın ardından avukatı aracılığıyla Karadağlı, Kaya ve Ceyhan hakkında Ankara Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Alacacı, suç duyurusunda bulunurken hürriyeti tehdit, görevi kötüye kullanma ve haberleşmenin engellenmesi suçlarından bahsederek tüm detayların soruşturulmasını talep etti. Bu suçlamalarla birlikte yaşanan kriz, sanat dünyasında büyük yankı uyandırdı. Ancak Karadağlı cephesinden henüz herhangi bir açıklama gelmediği için sanat camiası, ilerleyen süreçte neler yaşanacağını merakla bekliyor.
Bu olay, sanatçı ve devlet arasındaki ilişkilere dair soruları da beraberinde getirdi. Sanatın özgürce ifade edilmesi gerektiği, eleştirilerin karşılıklı saygı içerisinde değerlendirilmesi gerektiği ve herkesin fikrini özgürce ifade etme hakkının olduğu vurgulandı. Sosyal medyanın gücü ve sanat dünyasındaki etkisi de tartışma konusu oldu.
Sonuç olarak, Alacacı’nın yaşadığı olay sanat camiasında büyük yankı uyandırmış ve sanatın özgürlüğü konusunda önemli bir tartışma başlatmıştır. Karadağlı’nın ve beraberindeki isimlerin yaşanan krize dair nasıl bir tutum sergileyeceği ise merakla beklenmektedir. Bu olayın ardından sanat ve özgür ifade konuları daha da önem kazanmış ve toplumsal çıkarımların yapılmasına vesile olmuştur.