Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, Kırşehir’de bulunan Ahi Evran Üniversitesi Ahi Evran Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen 7. Ahilik Sempozyumu’na katıldı. Konuşmasında, Diyarbakır’da vahşice öldürülen 8 yaşındaki Narin Güran olayına da değinerek, kanunların caydırıcı olması gerektiğini vurguladı. Erbaş, bu tür vahşetlerin önüne geçilebilmesi için katillerin tespit edilmesinin yanı sıra, kanunlarda daha etkili caydırıcı tedbirler alınması gerektiğini savundu. Yasal cezaların yanı sıra, idam cezası gibi daha ağır yaptırımların da caydırıcılığı artırabileceğini dile getirdi.
Erbaş, toplumda caydırıcı bir etki yaratabilmek için kanunlarda farklı müeyyidelerin de yer alması gerektiğini ifade etti. Bu tür vahşet olaylarının sadece dünyevi cezalarla önlenebilecek durumlar olmadığını belirten Erbaş, uhrevi müeyyidelerin de insanları caydırıcı bir şekilde etkileyebileceğinin altını çizdi. Ölüm cezası ve idam gibi daha ağır yaptırımların yanı sıra, ahiret bilinciyle hareket eden bireylerin toplumsal normları benimsemiş olacağını ve bu tür vahşet olaylarının önüne geçilebileceğini söyledi.
Diyanet İşleri Başkanı Erbaş’ın konuşmasında vurguladığı caydırıcı tedbirlerin alınması gerektiği düşüncesi, toplumda büyük yankı uyandırdı. Toplumun vicdanını sarsan ve insani değerleri zedeleyen bu tür vahşet olaylarına karşı daha etkili mücadele yöntemlerinin bulunması gerektiği konusunda genel bir mutabakat sağlandı. Özellikle çocukların ve masumların korunması için daha katı yasal düzenlemelerin yapılması gerektiği yönünde yaygın bir görüş birliği oluştu.
Erbaş’ın açıklamaları, toplumda adalet duygusunu tazeleyerek, adaletin sağlanması ve suçluların caydırılması konusunda daha fazla hassasiyet gösterilmesi gerektiği düşüncesini aşıladı. Ahilik Sempozyumu’nda yapılan bu konuşma, kamuoyunda önemli bir tartışma başlatırken, toplumda adaletin sağlanması ve suçların önlenmesi için daha etkili adımların atılması gerektiği yönünde bir farkındalık oluşturdu.
